19. Ceza Dairesi Esas No: 2019/33664 Karar No: 2021/1246 Karar Tarihi: 08.02.2021
Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/33664 Esas 2021/1246 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanığın karşılıksız çek düzenleme suçundan mahkum edilmesi ve 47.010,00 TL adli para cezası ile cezalandırılması kararına, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı kararı bozmuştur. Çünkü, öncelikle ibraz süresi içerisinde ödeme için bankaya ibraz edilmiş karşılıksız bir çekin mevcut olması ve ayrıca 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 347. maddesinde öngörülen hak düşürücü süreler içerisinde şikayet hakkının kullanılmış olması gerekmektedir. Kararda bahsi geçen kanun maddeleri şunlardır; 5941 sayılı Çek Kanunu'nun 5/1, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 52. maddesi ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 347. maddesi.
19. Ceza Dairesi 2019/33664 E. , 2021/1246 K.
"İçtihat Metni"
Karşılıksız çek düzenleme suçundan sanık ..."ın, 5941 sayılı Çek Kanunu"nun 5/1 ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 52. maddeleri uyarınca 47.010,00 Türk Lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına dair İstanbul 6. İcra Ceza Mahkemesinin 27/11/2018 tarihli ve 2017/169 esas, 2018/447 sayılı kararı aleyhine, Adalet Bakanlığı"nın 30.09.2019 gün ve 10071 sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekindeki dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 04.10.2019 gün ve KYB. 2019/95720 sayılı ihbarnamesi ile dairemize gönderilmekle okundu. Anılan ihbarnamede; 5941 sayılı Kanun"un "Ceza sorumluluğu, çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı" başlıklı 5/1. maddesinin; "..yazılı bulunan düzenleme tarihine göre kanuni ibraz süresi içinde ibrazında, çekle ilgili olarak “karşılıksızdır” işlemi yapılmasına sebebiyet veren kişi hakkında, hamilin şikâyeti üzerine, her bir çekle ilgili olarak, binbeşyüz güne kadar adli para cezasına hükmolunur." ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu"nun "Şikayet süresi" başlıklı 347. maddesinin "Bu Bapta yer alan fiillerden dolayı şikâyet hakkı, fiilin öğrenildiği tarihten itibaren üç ay ve her halde fiilin işlendiği tarihten itibaren bir yıl geçmekle düşer." şeklinde olduğu, dosya kapsamına göre çeki bankaya ibraz eden alacaklının çekin karşılıksız çıktığından dosyada örneği bulunan çek fotokopisine göre 14/10/2016 tarihinde haberdar olduğu, bu durumda 3 aylık şikâyet süresinin de çekin keşide tarihinden itibaren değil bu tarihten itibaren işlemeye başlayacağı, şikâyetin ise 28/02/2017 tarihinde yapılmak suretiyle süresinde olmadığı gözetilmeksizin, sanığın beraatine karar verilmesi yerine yazılı şekilde mahkûmiyetine karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla, Gereği görüşülüp düşünüldü: Sanığın üzerine atılı "karşılıksız çek düzenleme" suçunun 5941 sayılı Çek Kanunu"nun 6728 sayılı Kanun ile değişik 5/1. maddesinde düzenlendiği, anılan Kanun maddesi uyarınca sanık hakkında cezaya hükmedilebilmesi için öncelikle ibraz süresi içerisinde ödeme için bankaya ibraz edilmiş karşılıksız bir çekin mevcut olması ve ayrıca 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu"nun 347. maddesinde öngörülen hak düşürücü süreler içerisinde şikayet hakkının kullanılmış olması gerektiği, mahkemece bu hususlar gözetilmeden sanığın mahkumiyetine dair hüküm kurulduğu, kanun yararına bozma talebinin bu yönden kabulü gerekeceği anlaşılmakla, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden, İstanbul 6. İcra Ceza Mahkemesinin 27/11/2018 tarihli ve 2017/169 esas, 2018/447 sayılı kararının CMK"nun 309/4-d maddesi uyarınca kanun yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre; İİK"nun 347. maddesi uyarınca şikayet hakkının DÜŞÜRÜLMESİNE, sanık hakkında suça konu çek açısından verilen adli para cezası ile çek düzenleme ve çek hesabı açmaktan yasaklanma hükmünün de bütün sonuçlarıyla ortadan kaldırılmasına, 08.02.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.