1. Hukuk Dairesi 2017/2267 E. , 2017/2913 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, davalılar ile ortak mirasbırakan babaannesi ...’nin 219, 237 ve 1310 parsel sayılı taşınmazlardaki kocasından intikal eden miras paylarını satış suretiyle davalı torununa temlik ettiğini, davalının mirasbırakanı kandırarak muvazaalı işlem yaptırdığını, ayrıca işlem tarihinde mirasbırakanın hukuki ehliyete haiz olduğuna dair sağlık raporunun alınmadığını ileri sürerek, tapu iptali ve mirasçılar adına tescil isteğinde bulunmuştur.
Davalı, iddiaların doğru olmadığını, mirasbırakan babaannesinin miras paylarını bedelini ödemek suretiyle satın aldığını, bilahare halasının da payını satın aldığını, parası oldukça diğer payları da satın almaya devam edeceğini, mirasbırakanın vekil aracılığıyla çekişmeli taşınmazlardaki paylarını devretmiş olup, vekaletname alınırken ehliyetli olduğuna dair doktor raporunun da düzenlendiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Dahili davalılar ... ve ..., davaya muvafakat ettiklerini beyan etmişler, diğer dahili davalılar, davaya cevap vermemişlerdir.
Muvazaa olgusu sabit görülerek davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar, Dairece, “…miras bırakan ...’un terekesine Türk Medeni Kanununun 640. maddesi hükmü uyarınca tereke temsilcisi atanmasının sağlanması ve davanın temsilci huzuruyla yürütülerek bir karar verilmesi gerekirken, taraf teşkili sağlanmaksızın işin esası hakkında hüküm kurulmuş olması doğru değildir…” gerekçesiyle bozulmuş olup mahkemece, bozma ilamına uyularak, terekeye temsilci tayin ettirilmiş, bozma öncesi yapılan yargılamada edinilen kanaate aykırı delil veya belge ileri sürülmediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı ... vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ..."nin raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
-KARAR-
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde ve özellikle, hükmüne uyulan Dairenin bozma ilamı gözetilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir, reddine.
Ne var ki, dava konusu 219, 237 ve 1310 parsel sayılı taşınmazların 1/4 payı mirasbırakana ait iken davalı ..."a devredildiği, davacının ... Sulh Hukuk Mahkemesi 2010/201 Esas-162 Karar sayılı ilamına göre mirasçı olduğu ve bütün mirasçılar adına tescil isteminde bulunduğu, eldeki davanın 7.000,00 TL değer gösterilerek açıldığı, yargılama sırasında harç ikmali yapılmadığı, davaya konu taşınmazların keşfen belirlenen toplam değerinin 369.975,00 TL, mirasbırakan tarafından davalıya temlik edilen payların toplam değerinin ise 92.493,75 TL olduğu anlaşılmakla, bu durumda, dava değerinin 92.493,75 TL olduğu kabul edilerek harcın buna göre hesaplanması gerekirken, mahkemece, bozma öncesi harcın tahsil edildiği gerekçesiyle yeniden harç alınmasına yer olmadığına karar verilmiş olması doğru değil ise de, re"sen gözetilen bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün 2. bendinin hükümden çıkarılarak yerine hükme 2. bent olarak “alınması gereken 6.318,25 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 94,50 TL harcın mahsubu ile bakiye 6.223,75 TL harcın davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına” ibaresinin yazılmasına, 6100 sayılı HMK"nin geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 25.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.