16. Ceza Dairesi Esas No: 2018/2284 Karar No: 2018/4239 Karar Tarihi: 15.11.2018
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/2284 Esas 2018/4239 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Ceza Dairesi, bir suçlunun silahlı terör örgütüne üye olduğuna ve bu nedenle cezalandırılmasına karar vermiştir. Temyiz edenler, yani sanıkların avukatları, mahkumiyet hükümlerinin reddedilmesi için başvurmuşlardır. Ancak mahkeme, dosya incelendiğinde temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığı sonucuna varmış ve kararı onamıştır. Kararda belirtilen kanun maddeleri şöyledir: TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK’nın 62/1, 58/9-6, 53, 63.
16. Ceza Dairesi 2018/2284 E. , 2018/4239 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Çelik) Hüküm : TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK’nın 62/1, 58/9-6, 53, 63. maddeleri gereğince mahkumiyet hükümlerine yönelik istinaf başvurularının esastan reddi Temyiz edenler : Sanıklar müdafileri
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E. 2015/85 K. sayılı iptal kararının TCK"nın 53. maddesinin uygulanması yönünden infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmekle; Tüm dosya kapsamı gözetilerek diğer delillerin atılı suçun sübutu için yeterli olduğu görülmekle, sanıkların bylock kullanıcısı olduğunu bildiren ayrıntılı bylock tespit ve değerlendirme tutanağının dosyaya gelmesi beklenilmeden karar verilmesi sonuca etkili bulunmamıştır. Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanıklar müdafilerinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükümlerin ONANMASINA, 15.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.