3. Hukuk Dairesi 2017/176 E. , 2018/10843 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; ... ili ... İlçesi ... Köyü sınırları içinde maliki olduğu kuru arazide ortakları aracılığı ile tarım faaliyetinde bulunduğunu, ... ’de ikamet ettiğini, çiftçilik faaliyetlerinin fiili yürütücüsünün ortağı ... olduğunu, aboneliği olmadığı halde davalı kurum tarafından 11.685,59 TL elektrik borcu çıkarıldığını, borç nedeniyle mayıs 2015 tarihinden itibaren 14.495,80 TL pamuk desteklemesi alacağına bloke konulduğunu ve halen bankaca ödeme yapılmadığını ileri sürerek, davalı kuruma elektrik borcu olmadığının tespitine ve blokenin kaldırılarak 14.495,80 TL ödemenin serbest bırakılmasına mahkemenin takdiri çerçevesinde tarımsal desteğin hesaba geçeceği tarihten itibaren yasal faiziyle birlikte tarafına ödenmesini istemiştir.Davalı; davacının elektrik kullanmadan tarlasını sulayamayacağını, abonesiz olarak elektrik kullandığını, mevzuata uygun işlem ve tahakkuk yapıldığını savunarak davanın reddini dilemiştir.Mahkemece; davanın kabulü ile, davacının 14.495,80 TL"lik alacağı üzerine konulan blokenin kaldırılmasına, 14.495,80 TL"ye blokeyi konulduğu tarihten itibaren işlettirilecek yasal faizin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine, karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Somut olayda, davacı, davaya konu taşınmazın maliki olduğunu, taşınmazın tarımsal faaliyetini yürütmek üzere ... ’e kiraya verdiğini, ... ’in elektrik aboneliğinin bulunduğunu söyleyerek elektrik borcunun bulunmadığının tespiti ile, destekleme alacağına konulan blokenin kaldırılmasını istemiş, mahkemece, davalının muhatabının elektrik tüketimi abonesi olması gerektiği belirtilerek davanın kabulüne karar verilmiş ise de; davacı mülkiyeti kendisine ait sözkonusu taşınmazda 2014 yılı pamuk ekimi için komşu tarladaki ortağının aracılığıyla kısmen sulama yaptığını beyan etmek sûretiyle kısmen ikrarda bulunmuştur.Bu durumda, mahkemece davacının tarımsal sulamayı ne şekilde yaptığı araştırılmadan, keşif icra edilmeden eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmiş olup bu husus bozmayı gerektirmiştir.Hal böyle olunca mahkemece; alanında uzman elektrik ve ziraat mühendisinden oluşan bilirkişi heyetinden keşif icra edilmek sûretiyle tarımsal sulama aboneliğinin kim adına olduğunun, ÇKS kayıtları incelenmek sûretiyle davcının elektrik kullanıp kullanmadığının, aynı döneme ilişkin ... adına tahsilat yapılıp yapılmadığının belirlenmesi sûretiyle Yargıtay ve taraf denetimine elverişli nitelikte rapor alınması, sonucuna uygun hüküm tesisi gerekirken,eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş,bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 31.10.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.