3. Hukuk Dairesi Esas No: 2018/6311 Karar No: 2018/10842 Karar Tarihi: 31.10.2018
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2018/6311 Esas 2018/10842 Karar Sayılı İlamı
3. Hukuk Dairesi 2018/6311 E. , 2018/10842 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ:TÜKETİCİ MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, 2001-2003 yılları arasında kullanılan elektrik kullanımı sebebi ile davalı tarafından icra takibi yapıldığını, daha önce aynı suçlamayla açılan ceza davasından beraat ettiğini, davalının kötü niyetle takip yaptığını ileri sürerek icra dosyasına borcu olmadığının tespiti ile % 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.Davalı, davalının kullandığı elektrik borcunu ödemediğini, ceza yargılamasında beraat etmiş olsa da bu durumun elektrik kullanılmadığını göstermediğini savunarak davanın reddine karar verilmesini dilemiştir. Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmiştir.Uyuşmazlık, kaçak elektrik kullanım bedelinden dolayı sorumlu olunmadığının tespiti talebine ilişkindir. 1) Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re"sen gözetilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmamış olsa bile re"sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip karara bağlamalıdır.Dosya içerisindeki ... 22. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2002/631 Esasına kayden görülmekte olan dava dosyasında yer alan 01.03.2000 tarihli tutanakta kaçak tespiti yapılan yerin ocakbaşı restoran olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda, davaya konu mevcut aboneliğin bir ticari işletme için tesis edilip edilmediği, buna bağlı olarak davacının tacir sıfatının bulunup bulunmadığı araştırılmamıştır.Hal böyle olunca, mahkemece; öncelikle davaya konu aboneliğin bir ticari işletme için tesis edilip edilmediği, davacının tacir sıfatına haiz olup olmadığının belirlenmesi, sonrasında ise görev hususu değerlendirildikten sonra uyuşmazlığın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, bu yön gözardı edilerek Tüketici Mahkemesi sıfatı ile yazılı şekilde hüküm tesis edilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. 2) Bozma nedenine göre, davalı tarafın sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda birinci bendde açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, ikinci bendde açıklanan nedenle davalı tarafın diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 31.10.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.