Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2016/2557 Esas 2018/4437 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/2557
Karar No: 2018/4437
Karar Tarihi: 16.04.2018

Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2016/2557 Esas 2018/4437 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak, patlayıcı madde bulundurmak ve adam öldürmeye teşebbüs etmek suçlarından tutuklanmış ancak makul sürede hakkında karar verilmediği gerekçesiyle maddi ve manevi tazminat istemiştir. Mahkeme, davacının lehine ayrı bir dava sonucu 4.500 TL manevi tazminat aldığını belirlediğinden dolayı, davanın kısmen kabulüne karar vererek davalı Hazineden 5.000 TL manevi tazminatın davacıya ödenmesine hükmetti.
5320 sayılı kanunun 8. maddesi uyarınca hükmün bozulması gerektiği belirtilmiştir. 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesine göre hükmün bozulması kararlaştırılmıştır.
12. Ceza Dairesi         2016/2557 E.  ,  2018/4437 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
    Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
    Hüküm : Davanın kısmen kabulü ile 5.000 TL manevi tazminatın davalı Hazineden alınarak davacıya verilmesine

    Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    UYAP sistemi üzerinden yapılan incelemede, tarafları ve konusu aynı olan başka bir dosyaya rastlanmadığından, tebliğnamede bozma öneren düşünceye iştirak edilmemiştir.
    Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    Davacı vekili tarafından 17/02/2014 havale tarihli dilekçe ile davacının devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak, patlayıcı madde bulundurmak ve adam öldürmeye teşebbüs etmek suçlarından 10/09/2006 tarihinde tutuklanmış olmasına karşın, 07/06/2012 tarihinde mahkumiyetine karar verildiği, bahse konu hükmün 09/12/2013 tarihinde Yargıtay ilgili ceza dairesi tarafından onanarak kesinleştiği, davacının tutuklandığı halde makul sürede hakkında karar verilmediği gerekçesi ile maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuş olmakla birlikte, Anayasa Mahkemesinin 22/12/2016 tarih, 2014/3105 sayılı kararı ile aynı dosyaya ilişin olarak, davacı lehine makul sürede yargılanmadığından bahisle lehine 4.500 TL manevi tazminata hükmedildiğinin görülmesi karşısında, açılmış olan tazminat davasının reddine karar verilmesi gerektiği nazara alınmadan, yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi,
    Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 16/04/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.