Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2014/17473 Esas 2016/1973 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/17473
Karar No: 2016/1973
Karar Tarihi: 22.02.2016

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2014/17473 Esas 2016/1973 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2014/17473 E.  ,  2016/1973 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 28.04.2014 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine dair verilen 30.09.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
    Davacı vekili, İİK 121. madde gereğince aldığı yetki belgesine dayanarak davalı borçlu ..."nın murisinden intikal eden 1443, 1809, 1547, 2670 ve 2668 parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki ortaklığın satış yoluyla giderilmesini istemiştir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile borçlu davalının paydaş olduğu 1809, 2670, 2668, 1443 parsel sayılı taşınmazlardaki ortaklığın satış suretiyle giderilmesine, davanın 1547 parsel sayılı taşınmaz yönünden reddine karar verilmiştir.
    Hükmü, davalı ... vekili temyiz etmiştir.
    5578 sayılı Kanunla değiştirilen 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununun 8. maddesi gereğince bölünemez büyüklükteki tarım arazilerinin mirasa konu olmaları ve üzerlerinde her ne sebeple gerçekleşmiş olursa olsun birlikte mülkiyetin mevcut olması durumunda bu arazilerin ifraz edilemeyeceği, payların 3. şahıslara satılamayacağı, devredilemeyeceği hükmü mevcutken, 5403 sayılı Kanunun 8. maddesinde 30.04.2014 tarihli ve 6537 sayılı Kanunun 4. maddesi ile yapılan değişiklikle "Tarım arazileri Bakanlıkça belirlenen büyüklüklerin altında ifraz edilemez, hisselendirilemez. Hazine taşınmazlarının satış işlemleri hariç olmak üzere pay ve paydaş adedi artırılamaz..." şeklinde düzenleme yapıldığından artık asgari tarımsal arazi büyüklüklerinin altındaki arazilerde de payın üçüncü şahıslara satışı ve devri mümkün hale gelmiştir.
    Somut olaya gelince; Dava İİK"nın 121. maddesi gereğince yetki belgesine dayanılarak açılmıştır. Davanın açıldığı tarihte dava konusu taşınmaz paylı mülkiyet rejimine tabi de olsa alacaklının 5403 sayılı Kanununun ilgili maddeleri gereğince doğrudan pay satışı talebinde bulunamayacağından bu davayı açmakta hukuki yararı mevcut ise de 5403 sayılı Kanununun 8. maddesinde yapılan değişiklik sonucu artık alacaklının, borçlunun paylı mülkiyete konu hisselerini doğrudan haczettirerek icra takibi yoluyla satışı mümkün hale gelmiştir.
    Dosya içerisindeki tapu kayıtlarından davalı borçlu ..."nın dava konusu 1443 parsel sayılı taşınmazda 1/2 hisse ile diğer dava konusu 1809, 2670 ve 2668 parsel sayılı taşınmazlar üzerinde de 1/3 hisse ile paylı malik olduğu, dolayısıyla payının satışına karar verilmesinin mümkün olduğu anlaşılmaktadır.
    Bu durumda davacı alacaklının dava konusu 1443, 1809, 2668 ve 2670 parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki ortaklığın giderilmesi davasını açmakta hukuki yararı bulunmadığından mahkemece davanın reddi gerekirken borçlu davalının paylı malik olduğu bir kısım taşınmazların satışı suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 22.02.2016 gününde oybirliği ile karar verilmiştir.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.