Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Takibin dayanağı olan 13.9.2008 keşide tarihli çek nedeniyle ibraz süresinin bitim tarihinden itibaren 6 aylık zamanaşımı süresi dolmadan 16.12.2008 tarihinde icra takibine başlanılmıştır. TTK.nun 663/2.maddesi gereğince 18.1.2002 takip tarihinde zamanaşımı kesildikten sonra, müddeti aynı olan yeni bir zamanaşımı süresi işlemeye başlar. Alacaklı vekili tarafından 28.01.2009 tarihinde adres araştırılması isteminde bulunarak süre kesildikten sonra 2.8.2009 tarihinde yeniden adres araştırması talebine kadar başka bir işlem yapılmamakla bu süreler arasında TTK.nun 726.maddesindeki 6 aylık zamanaşımı gerçekleşmiştir. Her ne kadar borçlulara ödeme emri tebliğ edilmeden itiraz etmişlerse de alacaklı itirazın reddini isteyerek takibe devam iradesi gösterdiğinden borçluların itiraz hakkının dolmadığı düşünülmeksizin süresinde itiraz edildiği kabul edilerek itiraz incelenmelidir. Bu durumda takibin kesinleşmesinden önce zamanaşımının durmasından önce İİK.nun 71.maddesinin olayda uygulanamayacağına değinen icra mahkemesi gerekçesi yasaya uygun ise de, takibin kesinleşmesinden önce gerçekleşen zamanaşımı yönünden İİK.nun 168/5.maddesi hükmü gereği takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, takip talebi ile takibin kesinleşmesi arasında zamanaşımının işlemeyeceği gerekçesiyle istemin reddi isabetsizdir.   
SONUÇ :Borçluların temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 26/10/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.