11. Hukuk Dairesi 2015/8679 E. , 2016/3625 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ..ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/03/2015
NUMARASI : 2014/163-2015/127
Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 03/03/2015 tarih ve 2014/163-2015/127 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava konusu meblağ 21.242 TL"nin altında bulunduğundan 6100 sayılı Kanun"un geçici 3/2. maddesi delaletiyle uygulanması gereken HUMK"nın 3156 sayılı Kanun"la değişik 438. maddesi gereğince duruşma isteğinin reddiyle incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkili ile davalı arasında ... Dergisi Dershanesi"nin isim hakkının kullanılmasına ilişkin sözleşme ile davalıdan alınan çeklerin karşılıksız çıktığını, davalı yeni çek alacağını karşılıksız olan çekleri nedeni ile bu çeklerin müvekkiline iadesini talep ettiğini, müvekkilinde bulunan çeklerin davalıya gönderildiğini, davalının bu çeklerin bedelini ödemediğini, davalı tarafından ödenmeyen çeklere istinaden, davalı şirket yetkilisinin verdiği bononun davalı tarafından .... İcra Müdürlüğü"nün 2010/28793 Esas sayılı dosyası ile kambiyo yolu ile icra takibi başlatıldığını, yapılan icra takibine davalı tarafından itiraz edildiğini, mercie yapılan itiraz neticesinde icraya konulan senedin teminat senedi hükmünde olması gerekçesi ile icra takibinin durdurulmasına karar verildiğini, davalı tarafından mercie sunulan itiraz dilekçesinde, takibe konulan senette şart koşulduğunu, bu şarta göre; senedin üzerine numaraları yazılı olan çeklerin karşılıksız çıkması halinde ilgili senedin takibe konulabileceği, aksi taktirde senedin teminat senedi niteliğinde olacağının belirtildiği, davalı tarafından ilgili çeklerin, yeni çek verileceği bahanesi ile müvekkilinden istenildiğini ileri sürerek, davalıdan 19.140,00 TL alacaklı olduklarının kabulü ile çeklerdeki vade tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile davalıdan tahsiline, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin verdiği çeklerin davacının belirttiği gibi karşılıksız çıkmadığını, aksine ödeme günü gelmeden müvekkilinin davacı tarafa çeklerin bedellerini ödediğini, çeklerin davacıdan geri alındığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, Dairemizin 16.01.14 tarihli bozma ilamına uyularak, davacının 2008-2009-2010 yılları yevmiye defteri kebir ve envanter defterlerinin incelendiği, defterlerinin usulüne uygun şekilde tutulduğu, açılış ve kapanış tasdiklerinin mevcut olduğunun görüldüğü, davalının ticari defterlerini incelemeye sunmadığı, davacının defterlerinde davalı ile aralarında ticari ilişkinin mevcut olduğunun anlaşıldığı, davalı tarafın çeklerin zamanında ödendiğini iddia etmesi karşısında dosyadan çeklerin ödendiğini gösterir bir ödeme belgesi ve banka dekontu gibi
-/-
ispat edeceği bir belge ve bilginin bulunmadığı bu nedenle söz konusu çek bedellerinin ödenmiş olduğunun davalı tarafça ispat edilmesi gerektiği, ispat yükümlülüğünün davalı tarafta olduğu, bu çerçevede davacının davalıdan davaya konu çekler ve temerrüt faizi ile birlikte toplam 31.153,91 TL alacaklı olduğu, davacının 3095 sayılı yasaya istinaden 27/02/2012 tarihinden itibaren TL alacaklarına 3095 sayılı kanuna göre dava tarihi itibariyle değişen oranlarda avans faizi talep edebileceği gerekçesiyle, taleple bağlı kalınarak 19.740,00 TL üzerinden davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava, sözleşme gereğince verilen çek bedelinin ödenmemesi nedeniyle tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı olduğu şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak, Dairemizin bozma ilamına uygun olarak her iki tarafın ticari defterleri incelenmeyip sadece davacı defterleri incelenerek karar verilmiştir. Davalıya ticari defterlerini ibrazı için bu konuda meşruhat içerir bir davetiye tebliğ edilmemiştir. Ayrıca, bedelinin ödenmediği iddia edilen dava konusu çekler keşideci olan davalı elinde olup, çeklerin borçlunun elinde olması ödendiğinin delilidir. Kaldı ki, davacının incelenen defterlerine göre de, davacı davalıdan alacaklı görünmemektedir. Bu durumda mahkemece, ispat yükünün davalıda olduğu ve bu konuda bir ödeme belgesi ve banka dekontu ibraz edemediği gerekçesiyle davanın kabulü doğru olmayıp davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle mahkemece verilen kararın bu sebeplerle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 04/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.