12. Hukuk Dairesi Esas No: 2011/5302 Karar No: 2011/20409
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2011/5302 Esas 2011/20409 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Alacaklı tarafından Amasya İcra Hukuk Mahkemesi'nde açılan davada, borçlu tarafından yetki itirazında bulunulmuştur. Ancak, İcra Dairesinin yetkisiz olduğunu iddia eden borçlu tarafının birden fazla yetkili icra dairesini gösterme olanağı yasaklanmamıştır. Mahkeme, borçlu tarafın tercih yapmaması halinde tercih hakkının alacaklıya geçeceğini ve takibin yapılabileceği yetkili yerlerin alacaklının beyanına göre belirleneceğini belirterek, yetki itirazının reddedilmesine karar vermiştir. Ancak, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 23. maddesi gereği yetki itirazında bulunan tarafın yetkili yeri beyan etme yükümlülüğü bulunduğundan, mahkemenin eksik inceleme yaparak yetki itirazını reddetmesi hatalıdır. Bu nedenle, mahkeme kararı İcra ve İflas Kanunu'nun 366. maddesi ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 428. maddesi uyarınca bozulmuştur. HUMK'nun 23. maddesi, borçlu tarafın yetkili yeri beyan etme yükümlülüğünü belirtirken, İİK'nın 366. maddesi kapsamında yetki itirazına konu olan hususlarda karar verilirken, HUMK'nun 428. maddesi de bozma kararının Şerhi hakkında düzenleme yapmaktadır.
12. Hukuk Dairesi 2011/5302 E. , 2011/20409 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Amasya İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 02/12/2010 NUMARASI : 2010/188-2010/220
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : HUMK"nun 23. maddesinin son cümlesi hükmüne göre, mahkemenin (icra dairesinin) yetkili olmadığını iddia eden taraf, yetkili yeri beyan etmeye mecburdur. Hukuk Genel Kurulu"nun 22.09.1976 gün, 10/1957-2554 sayılı ve 25.12.1987 tarih, 506-1103 sayılı kararlarında da benimsendiği gibi, anılan hükümde yetki itirazında bulunan için birden fazla yetkili icra dairesini (mahkemeyi) gösterme olanağı yasaklanmamıştır. Yetkili olmaları koşulu ile birden çok yerin belirtilmiş olması halinde dahi, yetkili yeri bildirme yükümlülüğü yerine getirilmiş olur. Borçlu bir tercih yapmadığı için tercih hakkı karşı tarafa geçeceğinden alacaklının takibin yapılabileceği yetkili yerler konusunda alınacak beyanına göre sonuca gidilmelidir. Mahkemece yapılacak iş duruşma açıp tercih hakkını alacaklıya kullandırdıktan sonra yetki itirazı konusunda bir karar verilmesinden ibarettir. Eksik incelemeyle yetki itirazının reddine dair karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 26/10/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.