10. Hukuk Dairesi 2017/3855 E. , 2018/6032 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, hizmet tespiti ve yaşlılık aylığı bağlanması istemine ilişkindir.
Mahkemece, uyulan bozma ilamı sonrası davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Mahkemenin, Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar.
“Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlayacağımız bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirdiği gibi, mahkemenin kararını bozmuş olan Yargıtay Hukuk Dairesince de, sonradan, ilk bozma kararı ile benimsemiş olduğu esaslara usuli kazanılmış hakka aykırı bir şekilde ikinci bir bozma kararı verilememektedir (09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı, Hukuk Genel Kurulu’nun 12.07.2006 gün, 2006/9-508 E., 2006/521 sayılı kararı).
Mahkemenin, Yargıtay’ın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğabileceği gibi, bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalması yolu ile de usuli kazanılmış hak gerçekleşebilir. (Prof. Dr. Baki KURU, Usuli Müktesep Hak (Usule İlişkin Kazanılmış Hak) Dr. A. Recai Seçkin’e Armağan, ... Üniversitesi Hukuk Fakültesi Yayınları No. 351 ..., 1974, sayfa 395 vd.)
Belirtilen açıklamalar ışığında dava dosyası incelendiğinde, bir önceki mahkeme hükmünde “1-Davacının davasının KABULÜ ile davacının davalı işveren ... yanında 1984 yılı ekim , kasım ve aralık aylarındaki çalışmalarının SSK lı çalışma olarak TESPİTİNE, 2-Davacının tahsis talep tarihi olan 08.02.2008 tarihini takip eden aybaşı olan 01.03.2008 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı almaya hak kazandığının TESPİTİNE,” şeklinde karar verildiği ve söz konusu hükmün davalı Kurum tarafından temyiz edilmesi sonucu, bozma gereklerine uyulmadığından bahisle bozulmasına karar verildiği, mahkemece uyulan bozma sonrası işbu temyize konu kararı ile “Davanın KABULÜ ile;1-Davacının davalı işveren ...’a ait işyerinde 1984 yılı Eylül-Ekim-Kasım-Aralık aylarında sigortalı olarak çalıştığı hususunun TESPİTİNE,2-Davacının yaşlılık aylığı almaya hak kazandığı 08.02.2008 tarihini takip eden aybaşı olan 01.03.2008 tarihinden itibaren davacıya yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin TESPİTİNE,” şeklinde hüküm kurulmak suretiyle 1984 yılı Eylül ayı hakkında da kabul kararı verilerek, davalı Kurum lehine oluşan kazanılmış hakkın gözetilmemesi ve buna göre yargılama giderlerine hükmedilmemesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Ne var ki, bu aykırılığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Hükmün tamamının silinerek yerine, “Davanın Kısmen KABULÜ ile;
1-Davacının davalı işveren ...’a ait işyerinde 1984 yılı Ekim-Kasım-Aralık aylarında sigortalı olarak çalıştığı hususunun TESPİTİNE,
2-Davacının yaşlılık aylığı almaya hak kazandığı 08.02.2008 tarihini takip eden aybaşı olan 01.03.2008 tarihinden itibaren davacıya yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin TESPİTİNE,
3-Davalı kurum harçtan muaf olduğundan davalı kurumdan harç alınmasına yer olmadığına,
4-Alınması gereken karar ve ilam harcından peşin alınan harçtan mahsubuyla kalan 15,80 TL harcın davalı şirketten tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
5-Davacının peşin ödediği 31,20 TL harcın davalı şirketten tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-Davacının yaptığı tebligat, müzekkere, bilirkişi ve posta giderinden oluşan toplam 724,00 TL yargılama giderinin, kabul ve red oranına göre, 633,50 TL sinin davalı taraflardan müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine, geri kalanının davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Tarafların yatırdıkları gider avanslarından bakiye kalan kısımlar var ise, karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
8-Tarifeye göre belirlenen 1.980,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine, 1.980,00 TL vekalet ücretinin de davacıdan alınarak davalı ...’ya verilmesine dair ; Davacı vekili ve davalı ... vekilinin yüzüne karşı, Davalı ... vekilinin yokluğunda tebliğden itibaren 8 gün içinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 14/03/2017” ibarelerinin yazılmasına ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 26.06.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.