11. Hukuk Dairesi 2015/6754 E. , 2016/3620 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :.....ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/01/2015
NUMARASI : 2013/175-2015/40
Taraflar arasında görülen davada ..... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 29/01/2015 tarih ve 2013/175-2015/40 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi .... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin ..... ibareli seri markaların sahibi olduğunu, davalının müvekkilinin markası ile ayniyet taşıyan ..... ibareli tescilli markanın sahibi olduğunu ancak markasını haklı bir neden olmaksızın ciddi nitelikte kullanmadığını ileri sürerek, davalı adına kayıtlı 2000/07151 sicil nosu ile tescilli "cep" markasının 556 sayılı KHK"nın 14 ve 42/1-c maddeleri uyarınca kullanılmadığının tespiti ile tescilli olduğu tüm sınıflarda hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, dava dışı şirketten devralınan müvekkili markasının kullanılmama gibi bir durumun söz konusu olmadığını, markanın aktif bir şekilde kullanıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; inceleme konusu yapılan dava tarihi olan 12.03.2013 tarihi itibari ile davalının dava konusu markayı bu tarihten önce kullandığına dair dosya içeriğinde bir çok yazı, bilgi ve belgelerin bulunduğu, davalının dosyada yer alan 2008 yılına ait faturalarında ..... cebinizin ekonomik pazarı şekerleme ve çikolata ibarelerinin markasal bir kullanım yaratacak şekilde yer aldığı, 2008 yılından davanın açılışı tarihine kadar markanın kullanımı konusunda kesinti olduğu görülse bile davanın açıldığı tarihten geriye doğru beş yıl gidildiğinde 12.03.2008 tarihinin elde edildiği, dosya içeriğinde davalının 26.11.2008 tarihinde kesilmiş faturalarının yer aldığı, dolayısı ile davanın açılış tarihi itibari ile davalının beş yıl kesintisiz bir şekilde markayı kullanmadığı hususunun gerçekleşmediğinin görüldüğü, 556 sayılı KHK"nın 42/1-c maddesi hükmünün Anayasa Mahkemesinin 09.04.2014 tarihli ve 2013/147 esas-2014/75 karar sayılı kararı ile Anayasa"ya aykırı bulunarak iptal edilmiş olması nedeniyle somut olayda inceleme konusu yapılmadığı, 556 sayılı KHK"nın 14. maddesi hükmünün bir hükümsüzlük nedeni olmadığı, bu maddenin yürürlükte olması ve markanın kullanılmama halinin iptal yaptırımına tabi olması nedenleriyle bu hüküm açısından inceleme yapıldığı, somut olayda 556 sayılı KHK"nın 14. maddesi gereğince iptal koşullarının gerçekleşmediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 01,50 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 04/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.