
Esas No: 2015/7317
Karar No: 2017/7080
Karar Tarihi: 26.10.2017
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2015/7317 Esas 2017/7080 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında ... Köyü çalışma alanında bulunan temyize konu 102 ada 184, 103 ada 339, 359, 107 ada 45, 167, 201 ve 134 ada 80 parsel sayılı sırasıyla 1.528.17, 2.119.34 1.609.05, 8.730.07, 5.425.18, 13.711,15 ve 3.165,56 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, irsen intikal taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına tespit edilmiştir. Davacılar ... ve ..., çekişmeli taşınmazların müşterek murisleri..."tan intikal ettiği ve mirasçılar arasında terekenin taksim edilmediği iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişmeli taşınmazların tespit gibi tescillerine karar verilmiş; hüküm, davacılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacılar ... ve ..., çekişmeli taşınmazların davalı taraf ile ortak miras bırakanları olan ..."tan kaldığını ve müşterek muris terekesinin mirasçılar arasında taksim edilmediğini öne sürerek taşınmazların terekeye döndürülmesine yönelik olarak dava açmıştır. Davalı tespit maliki ... ise, çekişmeli taşınmazlar müşterek muris ..."a ait iken "02.09.1985" tarihli "Gayrimenkul Zilyetliğinin Devri ve Satış sözleşmesi" başlıklı senet ile muristen satın aldığını ve kendisinin zilyet olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Şu halde; çekişmeli taşınmazların müşterek muristen kaldığı davalı tarafında kabulünde olup, taraflar arasındaki uyuşmazlık, çekişmeli taşınmazların müşterek muris tarafından davalıya satılıp satılmadığı noktasında toplanmaktadır. Mahkemece, temyize konu taşınmazların kök muristen kaldığının davacı tarafça ispat edilemediğinden davanın reddine karar verilmiştir. Ne var ki; çekişmeli taşınmazların müşterek muristen kaldığı yukarıda belirtildiği üzere davalının da kabulünde olup, davalı taşınmazı müşterek muristen satın aldığını ileri sürdüğüne göre satın alma olgusunu ispat külfeti de davalı taraftadır. Buna karşın, mahkemece bu hususta yapılan araştırma ve inceleme yeterli değildir. Şöyle ki; davacının dayandığı senet mahallinde, mahalli bilirkişi ve tanıklar eliyle yöntemince uygulanarak kapsamı belirlenmemiş, çekişmeli taşınmazların senet kapsamında olup olmadığı ve taşınmazlar senet kapsamında ise zilyetliğin muris tarafından davalıya devredilip devredilmediği hususları kesin olarak saptanmamıştır. Hal böyle olunca; doğru sonuca varılabilmesi için, mahallinde yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, senet mümzileri ve fen bilirkişisinin katılımı ile yeniden keşif yapılmalı, yerel bilirkişiler, senet mümzileri ve tanıklara davalının dayandığı senetteki sınırlar okunup çekişmeli taşınmazları kapsayıp kapsamadıkları belirlenmeye çalışılmalı, mahalli bilirkişi ve tanıklardan zilyetliğin davalıya devredilip edilmediği, zilyetliğin hangi tarihten beri hangi nedenle kimde olduğu ve ne şekilde sürdürüldüğü hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, beyanlar arasında çelişki bulunduğu takdirde çelişkiler, gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeli; fen bilirkişisinden keşfi ve uygulamayı izlemeye elverişli rapor alınmalı, bundan sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Davacılar vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, 26.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.