1. Hukuk Dairesi 2014/22545 E. , 2017/2891 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında birleştirilerek görülen tapu iptali ve tescil ve tazminat davası sonunda, yerel mahkemece asıl dava yönünden davanın kısmen kabulüne, birleşen dava yönünden davanın reddine ilişkin olarak verilen karar asıl ve birleşen davacı tarafından, yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal tescil istemine ilişkindir.
Asıl davada davacı, mirasbırakan ... tarafından 431, 567, 568, 414, 485 ve 553 parsel sayılı taşınmazların muvazaalı olarak 20/11/1985 tarihinde davalıya devredildiğini, temlik tarihinde mirasbırakan ..."un akıl hastalığın bulunduğunu, taşınmazlardan üç tanesinin üçüncü kişilere devredildiğini, 431, 567 ve 568 parsel sayılı taşınmazların davalı adına olan tapu kayıtlarının öncelikle ehliyesizlik nedeni ile iptaline ve mirasbırakan adına tesciline, bu talebin kabul görmemesi halinde anılan taşınmazların tapu kayıtlarının muvazaa sebebi ile iptaliyle miras payı oranında adına tesciline karar verilmesini istemiş, birleştirilen davada davacı, mirasbırakandan davalı ...’e muvazaalı olarak devredilen 485 parsel sayılı taşınmazın davalı ..., dava dışı ... ve diğer davalı ... arasında el değiştirdiğini, fakat halen davalı ... tarafından kullanıldığını ileri sürerek 485 parsel sayılı taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının öncelikle ehliyesizlik nedeni ile iptaline ve mirasbırakan adına tesciline, bu talebin kabul görmemesi halinde taşınmazın tapu kaydının muvazaa sebebi ile iptaliyle ve miras payı oranında adına tesciline, olmadığı takdirde taşınmazın dava tarihindeki rayiç değerinin miras payı oranında davalı ...’ten tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı ..., mirasbırakanın sağlığında mirastan feragat sözleşmesi imzaladıklarını, bu sözleşme gereğince... Köyü 431 parselde 1.000 m²"lik kısmın ayrılıp davacıya verilmesi karşılığında davacının, mirasbırakanın mal varlığı üzerinde yapacağı tasarruflara itirazı olmayacağını kabul ettiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ..., taşınmazı iyiniyetle dava dışı şahıstan edindiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, asıl dava yönünden dava konusu parsellerle ilgili terditli olarak açılan ehliyetsizlik yahut muvazaa sebebine dayalı tapu iptali ve tescil davasının ispatlanamaması sebebiyle reddine, 431 parsel sayılı taşınmazın 27.01.2014 tarih ve fen bilirkişisi raporu ve ekli krokisinde (A) harfi ile gösterilen toplamda 1285,76 m2 yüzölçümlü yerin davalı ... adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, 27.01.2014 tarihli fen bilirkişisi raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen kısım üzerinde yer alan (C/a) harfi ile gösterilen binanın mülkiyetinin davalı ...’a ait olduğunun tespitine, birleşen dava yönünden ise; 485 parsel sayılı taşınmaza yönelik terditli ehliyetsizlik yahut muvazaa sebebine dayalı tapu iptali ve tescil davasıyla tazminat davasının ispatlanamaması sebebiyle reddine karar verilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya içeriği ile mirasbırakan ...’un 18.03.2002 tarihinde öldüğü, geriye mirasçı olarak davacı oğlu ..., davalı oğlu ... ve dava dışı kızı ... ile eşi ...’i bıraktığı, maliki olduğu dava konusu 431, 567, 568 ve 485 parsel sayılı taşınmazlarını 20.11.1985 tarihinde tapuda satış sureti ile davalı ...’e devrettiği, 485 parsel sayılı taşınmazın 09.09.1986 tarihinde Hasip tarafından ...’a, onun tarafından da 27.11.1986 tarihinde diğer davalı ...’ye satış sureti ile devredildiği anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere; Türk Medeni Kanunu 528. maddesinde; “(1)Mirasbırakan, bir mirasçısı ile karşılıksız veya bir karşılık sağlanarak mirastan feragat sözleşmesi yapabilir. (2) Feragat eden, mirasçılık sıfatını kaybeder. (3) Bir karşılık sağlanarak mirastan feragat, sözleşmede aksi öngörülmedikçe feragat edenin altsoyu için de sonuç doğurur.” hükmü yer almaktadır.
Mahkemece hükme esas alınan 20.11.1985 tarihli ve ... mirasçısı ... tarafından imzalanmış olan belgenin içeriğinde “... köyü 431 parselden adıma 1000 m2 yer ayrılıp verilmesi şartıyla babam ...’dan intikal edecek tüm mirasçılık haklarımdan feragat ediyorum.Kardeşim ... adına yapılan tapularda hiçbir hakkım olmadığını beyan ve taahhüt ederim” ifadeleri yer almaktadır.
11.02.1959 tarih ve 1958/16 Esas, 1959/14 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına göre mirastan feragat sözleşmelerinin diğer bütün miras sözleşmeleri gibi resmi vasiyet şeklinde yapılması gerekmektedir. Bu durumda dosyaya ibraz edilmiş bulunan adi yazılı şekilde hazırlanmış olan 20.11.1985 tarihli belgeye itibar edilerek hüküm kurulması doğru olmamıştır.
Öte yandan, Türk Medeni Kanunu 684.maddesinde; “(1)Bir şeye malik olan kimse, o şeyin bütünleyici parçalarına da malik olur. (2) Bütünleyici parça, yerel âdetlere göre asıl şeyin temel unsuru olan ve o şey yok edilmedikçe, zarara uğratılmadıkça veya yapısı değiştirilmedikçe ondan ayrılmasına olanak bulunmayan parçadır.” , aynı yasanın 718.maddesinde ise “arazi üzerindeki mülkiyet, kullanılmasında yarar olduğu ölçüde üstündeki hava altındaki arz katmanlarını da kapsar” hükümleri yer almaktadır.
Değinilen yasal düzenlemeler karşısında hukukumuzda çifte mülkiyetin kabul edilmediği hususu da göz önüne alınarak dava konusu taşınmaz ile ilgili olarak fen bilirkişisi raporunda (A) harfi ile gösterilen toplamda 1285,76 m2 yüzölçümlü yerin davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline,yine aynı raporda (A) harfi ile gösterilen kısım üzerinde yer alan (C/a) harfi ile gösterilen binanın mülkiyetinin davalıya ait olduğunun tespitine şeklinde çifte mülkiyet yaratacak şekilde karar verilmesi de doğru olmamıştır.
Hâl böyle olunca, yukarıda belirtilen ilkeler ve yasa maddeleri gözetilerek karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Davacının temyiz itirazları değinilen yönler itibariyle yerindedir. Kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 25.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.