1. Hukuk Dairesi 2015/4750 E. , 2017/2890 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davalı ... hakkındaki davanın reddine, davalı ... hakkındaki davanın ise kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı ... vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, paydaşlar arasında ecrimisil isteğine ilişkindir.
Davacı, 1298 ada 21 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan iki katlı binada davalılar ile paydaş olduklarını, taşınmaz üzerinde bulunan binanın giriş katının davalı ... tarafından, üst katının ise davalı ... tarafından, rızası dışında yıllardır konut olarak kullanıldığını, kullanım bedeli olarak kendisine bu güne kadar hiçbir ödeme yapmadıklarını, haksız işgal nedeniyle; 2008 yılı Eylül ayından itibaren ecrimisilin yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı ..., kullanımında bulunan taşınmazdaki hissesinin miras yolu ile kendisine intikal ettiğini, işgalin haksız olmadığını, intifadan men şartının yerine getirilmediğini, davacı tarafından dava konusu taşınmaza ilişkin ortaklığın giderilmesi için dava açıldığını, halen derdest olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ..., dava konusu taşınmazın 1/2 payının ... Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından 05/02/1987 tarihinde kendisine satıldığını,belediyece fiilen taksim edilerek satılan taşınmazda 1 numaralı dairenin maliki olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece,davalı ... hakkındaki davanın reddine, davalı ... hakkındaki davanın kısmen kabulü ile 12.285.27 TL ecrimisilin davalı ...’den alınarak davacı tarafa ödenmesine karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; ... Büyükşehir Belediye Meclisinin 03.06.1986 gün 409 sayılı kararı ile belediye adına kayıtlı dava konusu 1298 ada 21 parsel taşınmazın birinci katına isabet eden ½ payının ... adına tahsisine karar verildiği, 05.02.1987 tarihli resmi senet ile ... adına tescil edildiği, yine aynı taşınmazın zemin
katına isabet eden ½ payının Ali Dinçer adına tahsisine karar verildiği,09.11.1988 tarihli resmi senede göre, Ali Dinçer’in 10.02.1973 tarihinde ölümü ile oğlu Mehmet Necati Dinçer’in kaldığı ve Mehmet Necati Dinçer’in de 21.06.1982 tarihinde vefatı ile mirasçıları ...,ve ... adlarına 1/6 şar pay olarak tescil edildiği, tahsis tarihinden itibaren ise birinci katın davalı ... ve zemin katın ise diğer davalı ... tarafından kullanıldığı, davacı ... tarafından 21.05.2009 tarihinde ortaklığın giderilmesine ilişkin dava açıldığı anlaşılmaktadır.
Hemen belirtilmelidir ki, dava konu taşınmazda taraflar paydaştırlar. Paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan her zaman payına vaki elatmanın önlenilmesini ve/veya ecrimisil istiyebilir. Elbirliği mülkiyetinde de paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine ecrimisil davası açabilir. Ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa açacağı ecrimisil davasının dinlenme olanağı yoktur. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu, kesin sonuç getiren taksim veya ortaklığın satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlemesi gerekmektedir.
Kural olarak, men edilmedikçe paydaşlar birbirlerinden ecrimisil isteyemezler. İntifadan men koşulunun gerçekleşmesi de, ecrimisil istenen süreden önce davacı paydaşın davaya konu taşınmazdan ya da gelirinden yararlanmak isteğinin davalı paydaşa bildirilmiş olmasına bağlıdır. Ancak, bu kuralın yerleşik yargısal uygulamalarla ortaya çıkmış bir takım istisnaları vardır. Bunlar; davaya konu taşınmazın kamu malı olması, ecrimisil istenen taşınmazın (bağ, bahçe gibi) doğal ürün veren yada (işyeri, konut gibi) kiraya verilerek hukuksal semere elde edilen yerlerden olması, paylı taşınmazı işgal eden paydaşın bu yerin tamamında hak iddiası ve diğerlerinin paydaşlığını inkar etmesi, paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşması sonucu her paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belirli bulunması, davacı tarafından diğer paydaşlar aleyhine daha önce bu taşınmaza ilişkin, elatmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri davalar açılması veya icra takibi yapılmış olması halleridir. Bundan ayrı, taşınmazın getirdiği ürün itibariyle de, kendiliğinden oluşan ürünler; biçilen ot, toplanan fındık, çay yahut muris tarafından kurulan işletmenin yahut, başlı başına gelir getiren işletmelerin işgali halinde intifadan men koşulunun oluşmasına gerek bulunmamaktadır.
Yine paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşması sonucu her paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belli bulunması durumunda, davacı paydaş tarafından davalı paydaş aleyhine bu taşınmaza ilişkin elatmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri dava açılması hallerinde yine intifadan men koşulu aranmaz.
Bu nedenle, davaya konu taşınmazlar yönünden sayılan istisnalar dışında intifadan men koşulunun gerçekleşmesi aranacak ve intifadan men koşulunun gerçekleştiği iddiası, her türlü delille kanıtlanabilecektir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27.02.2002 gün ve 2002/3-131 E, 2002/114 K sayılı ilamı)
25.05.1938 tarih ve 29/10 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ve Yargıtay"ın aynı yoldaki yerleşmiş içtihatları uyarınca ecrimisil davaları beş yıllık zamanaşımına tabi olup bu beş yıllık süre dava tarihinden geriye doğru işlemeye başlar.
Yukarıda açıklanan ilkeler gereğince somut olay değerlendirildiğinde davacı tarafından 21.05.2009 tarihinde açılan ortaklığın giderilmesi davası ile intifadan men koşulunun gerçekleştiği anlaşılmakla davalı ... yönünden davacı lehine ecrimisile hükmedilmesinde isabetsizlik yoktur.
Ne var ki hükme esas alınan bilirkişi incelemesinin objetktif ve bilimsel verilere uygun olduğu söylenemez.
Davalı ..."nın kullandığı giriş kattaki dairenin mevcut özellikleri, bulunduğu yer, çevredeki emsal kiralar da değerlendirilmek sureti ile denetime esas olacak şekilde saptanması, diğer dönemler için ÜFE oranı uygulanmak sureti ile 21.05.2009- 23.08.2013 dönemi için ecrimisil bedelinin belirlenmesi ve belirlenen bedel üzerinden ecrimisile hükmedilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi isabetli değildir.
Davalı ... vekilinin bu yönlere ilişkin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile, hükmün belirtilen nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 25.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.