Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Şikayet, borçlunun tapuda adına kayıtlı arsa üzerine yapılan blok binaların icra müdürlüğünce haczine ilişkindir. Borçlu arsa maliki ile 3.kişi arasında kat karşılığı inşaat yapım sözleşmesi düzenlendiği ve bu sözleşme doğrultusunda haciz konulan binaların yapıldığı anlaşılmaktadır. Arsa üzerine yapılan binalar arza tabidir. Hacze konu arsa niteliğindeki taşınmazlar haciz tarihi itibarı ile borçlu adına tapuda kayıtlıdır. Dolayısıyla yapılan haciz işlemi yerindedir. Her ne kadar şikayetçi, haciz konulan taşınmazların Ankara 15. Asliye Hukuk Mahkemesinin 20.07.2010 tarih ve 2009/249E. 2010/247 K. sayılı kararıyla kendi adına tesciline karar verildiğini belirterek hacizlerin kaldırılmasını talep etmiş ise de, hacizlerin 18.12.2008 tarihinde konulduğu göz önüne alındığında, anılan kararda hacizlerin kaldırılmasına yönelik herhangi bir hükmün yer almadığı, böylelikle taşınmazların, üzerindeki yükümlülüklerle birlikte şikayetçi adına tesciline karar  verildiği anlaşılmakla, şikayetçinin şikayetinin reddi gerekirken, yazılı gerekçe ile hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ  : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 18.10.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.