12. Hukuk Dairesi Esas No: 2011/2886 Karar No: 2011/20290
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2011/2886 Esas 2011/20290 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Alacaklı tarafından başlatılan bonoya dayalı takibe borçlu itiraz etmiş ve mahkeme alacaklının yetkili hamil olmadığı gerekçesiyle takibin iptaline karar vermiş. Ancak lehtarın ünvanı eksik olsa da ciro şerhinde hükmi şahsiyetinin görülmesi nedeniyle senedin bono olarak kabul edileceği, dolayısıyla takibin yasaya aykırı olmadığına karar verildiğinden, mahkeme kararı bozuldu. T.T.K.’nun 688/5. maddesi gereğince bonoda lehtarın ad ve soyadının yazılı olması zorunludur. Lehtar, gerçek veya tüzel kişi olarak bonoda gösterilmez ise, dayanak belge bono olarak kabul edilemeyeceğinden, T.T.K.’nun 688/5.maddesinde öngörülen koşulları taşımayan bu belge nedeniyle borçlu hakkında kambiyo senetlerine özgü yolla takip yapılması mümkün değildir. İİK.366. ve HUMK.428. maddelerine göre mahkeme kararı bozuldu.
12. Hukuk Dairesi 2011/2886 E. , 2011/20290 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul 4. İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 03/06/2010 NUMARASI : 2009/3563-2010/885
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından başlatılan bonoya dayalı kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe karşı, borçlunun, ödeme emri tebliğinin usulüne uygun yapılmadığı ve alacaklının yetkili hamil olmadığı ve faizin fazla hesaplandığından bahisle tebliğ tarihinin düzeltilmesi ve takibin iptali istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, alacaklının yetkili hamil olmadığı gerekçesi ile takibin iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır. T.T.K.’nun 688/5. maddesi gereğince bonoda lehtarın ad ve soyadının yazılı olması zorunludur. Lehtar, gerçek veya tüzel kişi olarak bonoda gösterilmez ise, dayanak belge bono olarak kabul edilemeyeceğinden, T.T.K.’nun 688/5.maddesinde öngörülen koşulları taşımayan bu belge nedeniyle borçlu hakkında kambiyo senetlerine özgü yolla takip yapılması mümkün değildir. Yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre, lehtarın ünvanının eksik olarak bonoda ifade edilmesi ve lehtarın hükmi şahsiyetinin bulunduğunun ciro şerhinden anlaşılması halinde, yukarıda açıklanan kuralın tamamlanmış olduğunun kabulü gerekir. Bu ilke, Hukuk Genel Kurulu’nun 14/03/2001 tarih ve 2001/11-199 esas, 2001/244 sayılı kararında da vurgulanmıştır. Somut olayda, takip dayanağı senetlerin lehtar hanesinde “L. T.”sözcüklerinin yazılı olduğu görülmektedir. Yukarıda açıklandığı üzere, lehtarın ünvanı eksik olarak ifade edilmiş ise de, hükmi şahsiyetinin bulunduğu “........Ltd.Şti.” şeklindeki ciro şerhinden anlaşıldığına göre, dayanak senet bono vasfındadır. Bu durumda, alacaklı lehtarın, sözkonusu bonoya dayalı kambiyo senetlerine özgü yolla takip yapmasında yasaya uymayan bir yön yoktur. O halde, mahkemece, alacaklının yetkili hamil olmadığına yönelik şikayetin reddi ile borçlunun faize ilişkin itirazının incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile takibin iptali isabetsizdir. SONUÇ :Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 20/10/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.