Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2011/3863 Esas 2011/20263 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/3863
Karar No: 2011/20263

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2011/3863 Esas 2011/20263 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Borçlu vekili, genel haciz yoluyla yapılan takibe karşı itirazda bulundu. Ödeme emrinin takip dayanağı ilamdaki vekile değil de borçlu asile tebliğ edildiğini ve bu işlemin usulsüz olduğunu iddia etti. Ayrıca, dayanak ilamın kesinleşmeden takibe konulamayacağını belirterek takibin iptalini istedi. Mahkeme, vekil ile takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılması zorunluluğuna dikkat çekerek bu tebliğin doğru yapılmadığına karar verdi. Ayrıca, kesinleşmemiş aile ve şahsın hukuku ile ilgili ilamların icra takibine konu edilemeyeceğini, tazminat isteklerinin kesinleşmelerinin gerekli olduğunu belirtti. Ancak, boşanma ilamı kesinleştiği takdirde tazminat isteklerinin takibe konulabileceğini ifade etti. Mahkeme kararı, borçlunun temyiz itirazları doğrultusunda İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca bozuldu.
Kanun Maddeleri:
- 7201 Sayılı Tebligat Kanunu\"nun 11.
- Avukatlık Kanunu\"nun 41.
- Hukuk Muhakemeleri Kanunu\"nun 73, 81, 82 ve 83.
- HMK\"nun 367/2. maddesi
- HGK\"nun 28.02.2001 tarih ve 2001/12-206 E., 2001/217 K.
12. Hukuk Dairesi         2011/3863 E.  ,  2011/20263 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Akşehir İcra Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 01/12/2010
    NUMARASI : 2010/179-2010/180

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
    Genel haciz yolu ile yapılan takibe karşı, borçlu vekili; ödeme emrinin, takip dayanağı ilamdaki vekil yerine borçlu asile tebliğ edilmesini, borçlu asile yapılan ödeme emri tebliğ işleminin ise usulsüz olduğunu, ayrıca dayanak ilamın kesinleşmeden takibe konulamayacağından bahisle  takibin iptali isteği ile icra mahkemesine başvurmuştur.
    7201 Sayılı Tebligat Kanunu"nun 11., Avukatlık Kanunu"nun 41. ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 73, 81, 82 ve 83. maddeleri gereğince; vekil ile takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılması zorunludur. Bu nedenle takip dayanağı olan Akşehir Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 28.06.2010 tarih ve 2009/470 Esas, 2010/588 Karar sayılı ilamda Av..O.ın davalı vekili olarak yer almasına karşın  ödeme emrinin adı geçen vekil yerine borçlu asile yapılması yerinde değildir.
    Diğer taraftan HMK"nun 367/2. maddesine göre, aile ve şahsın hukuku ile ilgili ilamlar kesinleşmedikçe icra takibine konu edilemezler. Ayrıca, boşanma kararının eklentisi olan tazminat hükümleri de asla bağlı olarak aynı kurala tabidirler. Ancak, boşanma ilamı kesinleştiği takdirde, tazminat isteklerinin takibe konulabilmesi için nitelikleri gözetilerek kesinleşmeleri gerekli değildir (HGK"nun 28.02.2001 tarih ve 2001/12-206 E., 2001/217 K.). Bu durumda, ilamın kesinleşmeden ilamsız takibe konu edilmesinin belirtilen hükümlere göre sonuca bir etkisi bulunmamaktadır.
     Açıklanan nedenlerle şikayetin kabulü ile takibin iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile reddine dair hüküm tesisi isabetsizdir.
    SONUÇ  : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 24/10/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.