Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/2722
Karar No: 2018/5993
Karar Tarihi: 25.06.2018

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2018/2722 Esas 2018/5993 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2018/2722 E.  ,  2018/5993 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi

    Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
    Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Dava, 15.03.2002 tarihinde meydana gelen trafik-iş kazası nedeniyle vefat eden sigortalının hak sahiplerine bağlanan gelir nedeniyle oluşan bakiye %50 oranında kurum zararının 506 sayılı Kanunun 10. maddesi kapsamında tahsili istemine ilişkindir.
    İlk açılan ve kesinleşen rücuan tazminat istemine ilişkin ... 7. İş Mahkemesi"nin 17.03.2015 gün ve E.2015/58, K.2015/235 sayılı dava dosyasında, iş kazasında davalı işverenin 506 sayılı Kanun"un 10. maddesi uyarınca %50 kusurlu kabul edilmesine istinaden, hüküm altına alınmayan ilk peşin değerli gelir nedeniyle bakiye kurum zararının tahsili istenmiş, Mahkemece, kesinleşen ilk davada kabul edilen peşin sermaye değerli gelir üzerinden hesaplanan bakiye gelir yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.
    5510 sayılı Yasanın 21. maddesiyle yeniden getirilen “sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı” tazmin hükmünün, 5510 sayılı Yasanın yürürlüğü öncesinde gerçekleşen iş kazalarından kaynaklanan rücuan tazminat davalarında uygulanmasına olanak veren bir düzenleme bulunmadığı gözetildiğinde davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasanın 26. maddesi olup, maddedeki “....sigortalı veya hak sahibi kimselerin işverenden isteyebilecekleri miktarlarla sınırlı olmak üzere...” bölümünün, Anayasa Mahkemesince 23.11.2006 tarih ve 2003/10 Esas 2006/106 Karar sayılı kararı ile iptal edilmiş olması karşısında, Kurumun bu maddeden doğan rücu hakkının, “halefiyete” değil, “kanundan doğan basit rücu hakkına” dayandığının kabul edilmesi ve bu kabul çerçevesinde, Kurumun rücu alacağının, ilk peşin değerin kusura tekabül eden miktarıyla sınırlı bulunması ve tazminat hesabının bu şekilde yapılması gerekmektedir.
    Diğer taraftan, 506 sayılı Yasa"nın 92. maddesi, “Malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları ile iş kazalarıyla meslek hastalıkları sigortasından hak kazanılan aylık ve gelirler birleşirse, sigortalıya veya hak sahibine bu aylık ve gelirlerden yüksek olanın tümü, eksik olanın da yarısı bağlanır. Bu aylık ve gelirler eşitse, iş kazalarıyla meslek hastalıkları sigortasından bağlanan gelirin tümü, malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarından bağlanan aylığın da yarısı verilir.” düzenlemesini içermektedir.

    Kurumun, sigortalıya bağladığı ilk peşin sermaye değerli gelirden fazlasını isteme hakkı bulunmadığı gibi; bağlanan gelirin kesildiği veya kesilmesi gereğinin, yargılama sürecinde ortaya çıktığı durumlarda; Kurumun ödemediği veya ödemeyecek olduğu gelir kesimini rücuan isteyemeyeceği yönü de, tazmine yönelik davada gözetilmesi gereken genel ilkeler arasında bulunmaktadır.
    Dava konusu edilen gelirlerin, 506 sayılı Yasa"nın 92. maddesi (5510 sayılı Yasa’nın 54. madde) uyarınca indirildiğinin anlaşılması halinde; davalının tazminle sorumlu olduğu ilk peşin sermaye değerli gelir miktarının; gelirin başladığı tarih itibariyle 506 sayılı Yasa"nın 92. maddesi (5510 sayılı Yasa’nın 54. madde) uyarınca indirilmiş hâli üzerinden hesaplanan ilk peşin sermaye değerli gelir miktarına, indirme tarihine kadar yapılan fark fiili ödeme miktarının da eklenmesi suretiyle belirlenmelidir.
    Belirtmek gerekir ki, ilk rücu davasında verilen karar kesinleştikten sonra açılan ek rücu davaları yönünden; ayrıntıları 07.05.2008 gün ve 2008/10-363 Esas, 2008/366 Karar numaralı Yargıtay Hukuk Genel Kurulu ilamında da açıklandığı üzere, ilgililerin kusur ve sorumluluk durumuna göre toplam rücu alacağını oluşturan tutardan, sürekli iş göremezlik/ölüm geliri ve sosyal yardım zammının başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerlerinin birinci davada hüküm altına alınan bölümü mahsup edilerek kalan kusur farkını oluşturan miktara karar verilmesi zorunludur.
    Bu açıklamalar ışığı altında inceleme konusu dava değerlendirildiğinde; Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı ile ortaya çıkan maddi ve hukuki olgular ile davalı işverenin 506 sayılı Kanunun 10. maddesi kapsamında % 50 oranındaki kusur durumuna göre, geri çevirme kararı sonrasında kurumca gönderilen gelirin başladığı tarih itibariyle 506 sayılı Yasa"nın 92. maddesi uyarınca indirilmiş hali üzerinden hesaplanan ilk peşin sermaye değerli gelir miktarına, varsa gelirin başladığı tarihten indirme tarihine kadar yapılan fiili ödeme miktarının yarısının da eklenmesi suretiyle belirlenecek değere davalının kusur oranı uygulanmak suretiyle davalının tazminle sorumlu olduğu ilk peşin sermaye değerli gelir miktarı belirlenerek bu meblağın %50’sinden, Kurum tarafından tüm peşin değerler bakımından açılan birinci rücu davasında hüküm altına alınıp kesinleşen kısmının mahsubu ile bakiye alacağa hükmedilmesi ve davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerekirken, ilk rücu dosyası celbedilmeden ve 92. madde gereği belirlenen gelir dikkate alınmaksızın yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O halde, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 25.06.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi