BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/155 Esas 2019/520 Karar Sayılı İlamı
Esas No: 2019/155
Karar No: 2019/520
Karar Tarihi: 18.06.2019
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/155 Esas 2019/520 Karar Sayılı İlamı
T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/155 Esas
KARAR NO : 2019/520
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 06/07/2012
KARAR TARİHİ: 18/06/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı şirket arasında akdi bir ilişki mevcut olduğunu, 18.05.2010 tarihli sözleşme uyarınca, davalı şirketin işlettiği hastanenin ihtiyacı olan kan bileşenleri müvekkilinin dernek tarafından karşılandığını, sözleşmenin 3.3.4 maddesi uyarınca müvekkilim derneğin hizmetine karşılık fatura ettiği bedel 45 gün içerisinde davalı şirket tarafından müvekkilim derneğin banka hesabına yatırılacağını, derneğin 30.12.2011 tarihli 2.552.50 TL ve 30.12.211 tarihli 3.143,60 TL tarihli faturalar, 45 günlük sürenin geçmesine rağmen ödenmediğini, bunun üzerine İstanbul ... İcra Müdürlüğünün ... E saydı dosyası ile 07.05.2012 tarihinde icra takibine geçildiğini, davalının takip tarihinden sonra 11.05.2012 tarihinde 5.895,39 TL ödeme yaptığını, Bu haliyle dosya alacağı tamamen tahsil edilemediğini, davalı icra dosya borcunun tamamına itiraz ettiğini, arz edilen sebeplerle, davanın kabulü ile itirazın iptalini, davalının itiraz edilen kısım üzerinden %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; Davacı firma ile müvekkilinin tüzel kişilik arasında vadeli bir alım satım ilişkisi mevcut olup, ...'dan tahsil edilen tutarlar mukabilinde ödemeler yapıldığını, davaya konu edilen alacak adına fatura tanzim edilen ... Hastanesi'nce ödenmiş olup, davacının talep edebileceği hiçbir hak ve alacak mevcut olmadığını, bunun yanında icra inkar tazminatı talebinin reddi gerektiğini, davaya konu alacak talebine ilişkin takip öncesinde, müvekkilini temerrüde düşürmeye yönelik tanzim edilen herhangi bir ihtarname mevcut bulunmaması sebebiyle takip öncesi faiz talebinin reddi gerektiğini, belirtilen sebepler tahtında; davanın reddine, muhakeme masrafları ve ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE;
Dava, itirazın iptaline ilişkindir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucu 24/03/2015 tarih... Esas ... Karar sayılı gerekçeli karar ile davanın reddine karar verilmiş, davacı verilen kararı temyiz etmiştir.
Temyiz incelemesini yapan Yargıtay 13.Hukuk Dairesi 14/11/2018 tarih, 2018/2037 Esas 2018/10697 Karar sayılı bozma kararı ile davacı tarafın tacir sıfatı bulunmadığından davaya bakmaya görevli mahkemenin yerel mahkemeler olduğunu, görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olmadığından bahisle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Bozma sonrası yapılan yargılama sonucu usul ve yasaya uygun Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilerek davanın görev yönünden reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği sebebiyle 6100 Sayılı HMK. 115/2 maddesi gereğince davanın usulden reddine,
2-Kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde talep halinde dosyanın görevli İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-Kararın kesinleşmesinden itibaren iki haftalık süre içinde görevli mahkemeye gönderme talebinde bulunulmaması durumunda HMK. 20. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
4-6100 sayılı HMK. 331/2. maddesi uyarınca harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin görevli mahkemede değerlendirilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 GÜN içerisinde mahkememize ve bulunulan yer Asliye Ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla Yargıtay Temyiz yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.
Katip ...
Hakim ...
