Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/16719 Esas 2016/1804 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki ortaklığın giderilmesi davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 25.06.2015 gün ve 2015/8621- 2015/7070 sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmişti. Davalı ... vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı, davalılar ile verasetten iştirak halinde bulundukları 14 adet taşınmazın paylaşımı konusunda anlaşamadıklarını ileri sürerek, ortaklığın aynen taksim veya satış yoluyla giderilmesini istemiştir.
Davalılar yanıt vermemişlerdir.
Mahkemece, tüm taşınmazlardaki ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü davalı ...’ın temyizi üzerine Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin 07.10.2010 günlü ve 2010/6102-10515 sayılı kararı ile dava konusu 326 ada 2 ve 11 parsel sayılı taşınmazların aynen taksiminin olanaklı olup olmadığının araştırılması gerektiği gerekçesiyle bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan araştırma sonucunda taşınmazlardaki ortaklığın satış yoluyla giderilmesine ilişkin karar Dairemizin 25.06.2015 günlü ve 2015/8621-7070 sayılı kararı ile onanmıştır.
Davalı ... vekili, karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Dava, taşınır ve taşınmazlardaki paydaşlığın giderilmesi istemine ilişkindir.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki karar düzeltme isteminin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
2-Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları iki taraflı, taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalar olup, sonuçta kazanan ve kaybeden taraftan söz edilemeyeceğinden yargılama giderleri ve vekalet ücretinin taraflara payları oranında yükletilmesi gerekir.
6100 sayılı HMK’nun 297/2. maddesi gereğince;
Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.
Somut uyuşmazlıkta, dava konusu taşınmazlardaki ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verilmiştir. Ancak hüküm fıkrasında taşınmazların satış bedeli üzerinden alınması gerekli harç oranı gösterilmemiştir. HMK’nın 297. maddesi uyarınca taraflara yüklenen hak ve borçlar hüküm fıkrasında belirtilmesi gerekir. Bu nedenle, taraflardan karar tarihinde yürürlükte bulunan tarife gereğince %011,38 oranında harcın paydaşların payları oranında alınmasına karar verilmesi yerine bir oran belirtilmeden “....satış tarihinde yürülükte bulunan oran doğrultusunda harç alınamasına, ...” biçiminde karar verilmesi doğru görülmemiş ise de bu husus kararın bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK’nın 438/7 maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1.) bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer karar düzeltme isteminin reddine; (2.) bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 25.06.2015 tarihli ve 2015/8621-7070 sayılı ilamının KALDIRILMASINA, hüküm fıkrasının beşinci bendinin birinci ve ikinci satırında yer alan “satış sırasında yürürlükte bulunan oran doğrultusunda” sözcüklerinin hükümden çıkarılarak yerine “%011,38” rakamının yazılmasına, hükmün DÜZELTİLMİŞ ve DEĞİŞTİRİLMİŞ bu şekli ile ONANMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 15.02.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.