Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/209
Karar No: 2017/5691

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/209 Esas 2017/5691 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2016/209 E.  ,  2017/5691 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Kadastro sırasında dava konusu ... köyü, 125 ada 2 parsel sayılı 26313,07 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak davalı ... adına tespit edilmiştir.
    Davacı ..., taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğunu ve davalı lehine zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının oluşmadığını öne sürerek dava açmıştır.
    Mahkemece davanın reddine, dava konusu taşınmazın tespit gibi tapuya tesciline karar verilmiş; davacı ... tarafından temyiz edilmekle hüküm, Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 03/12/2013 gün ve 2013/23700-20826 E.K. sayılı kararı ile bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; ""...Mahkemece dava ve temyize konu 125 ada 2 parsel sayılı taşınmaz üzerinde tespit tarihinde davalı yararına 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesi hükmünde öngörülen kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile taşınmaz edinme koşullarının gerçekleştiği gerekçe gösterilerek hüküm kurulmuş ise de varılan sonuç dosya içeriğine uygun düşmemektedir. Şöyle ki; mahkemece keşif tutanağına yansıtılan gözlemde taşınmaz içerisinde çok sayıda irili ufaklı kayaların bulunduğu, bazı kısımlarının yoğun taşlık olmasına rağmen kimi kısımlarının ise düzlük daha az taşlık tarıma elverişli olduğu gözlenmiş, ziraat bilirkişi raporunda taşınmazın kayalıklardan oluşan taşlı toprak yapısında olduğu, taşlılık sorununun bulunduğu, taşınmazın büyük çoğunluğu kayalıklardan oluştuğu için arazide enstantif tarım yapılmayacağı ancak yer yer öbek şeklinde olan alanlarda tarla ziraatı yapılabileceği, bu alanın ise yaklaşık arazinin yarısı kadarını oluşturduğunu bildirmiş, ... bilirkişi de raporunda taşınmazın taşlık kayalık hali arazi konumunda olduğunu, keşif esnasında herhangi bir tarımsal faaliyet görülmediği, fazlaca taşlık, kayalık bir zemin olduğunu belirtmiştir. Bu tespitler nazara alındığında dava konusu taşınmazın taşlık ve kayalık bir yapıda olduğu, taşınmaz üzerinde imar ve ihya çalışması yapılarak taşınmazın kültür arazisi haline getirilmediği anlaşılmaktadır. Nitekim teknik bilirkişi raporlarına aykırı düşen yerel bilirkişi ve tutanak bilirkişinin soyut ve gerekçesiz sözlerine de değer verilemez. Böylesi bir durumda taşınmaz üzerinde davalının ekonomik amacına uygun zilyetliğinin bulunmadığının kabulü zorunludur. Hal böyle olunca mahkemece; davanın kabulüne, dava konusu taşınmazın davacı ... adına tapuya tesciline karar verilmesi gerekirken delillerin değerlendirilmesinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm oluşturulmasının isabetsiz olduğu""na değinilmiştir.
    Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra, davacı ... davasının kabulü ile dava konusu ... ili, Merkez ilçesi, ... köyü 125 ada 2 parsel sayılı ... mevkiinde kain 26.313,07 m² miktarındaki taşınmazın tapu kaydının iptali ile ... vasfıyla davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... tarafından temyiz edilmiştir. Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 19/12/2014 tarih ve 2014/7647 - 10798 E.K. sayılı kararıyla “bozma kararına uyulduktan sonra, ... bilirkişi raporunda çekişmeli taşınmazın ... sayılmayan, hali arazi niteliğindeki yerlerden olduğu bildirildiğine ve ... bilirkişinin bu beyanı dosya içindeki mevcut, dava konusu taşınmaza ait olduğu belirtilen fotoğraf ile keşif sırasındaki mahkeme gözlemine de uygun olduğuna göre, mahkemece, dava konusu taşınmazın hali arazi niteliği ile davacı ... adına tesciline karar verilmesi gerekirken, ... bilirkişi raporunun aksine, yerinde olmayan düşünce ve gerekçelerle taşınmazın ... niteliği ile ... adına tesciline karar verilmesi doğru görülmemiş...” denilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra davanın kabulüne, dava konusu 26.313,07 m² miktarındaki taşınmazın kadastro tesbitinin iptali ile hali arazi vasfı ile davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı gerçek kişi tarafından temyiz edilmiştir.
    Kabule göre de; dava kadastro tesbitine itiraz davası olup hüküm yerinde taşınmazın kadastro tesbitinin iptali yerine, tapu kaydının iptaline şeklinde karar verilmiş olması da doğru değildir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tesbitine itiraz niteliğindedir.
    Yörede 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik hükümlerine göre yapılan ... kadastrosu bulunmamaktadır.
    İncelenen dosya kapsamına göre, mahkemece, 19/12/2014 tarih 2014/7647 - 10798 E.K. sayılı bozma kararına konu “davacı Hazinenin davasının kabulüne dair” 30.04.2014 tarih ve 2014/6-53 E.K. sayılı gerekçeli kararının davalı ...’e 07/07/2014 tarihinde bizzat imzasına tebliğ edildiği, davacı hazinenin temyiz başvuru dilekçesinin de davalıya usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği, davalı kişinin aleyhine olan karara karşı temyiz yoluna müracaat etmediği, dolayısıyla kararın kendisi açısından kesinleştiği, temyiz incelemesine konu hükümde de davalı aleyhine yeni bir durum ortaya çıkmadığı bu nedenle davalı kişinin hakkında kesinleşen hüküme yönelik olarak temyiz talebinde bulunduğu anlaşılmakla TEMYİZ DİLEKÇESİNİN REDDİNE, temyiz harcının istek halinde iadesine 20/06/2017 günü oy birliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi