22. Hukuk Dairesi 2015/35694 E. , 2018/18978 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, iş sözleşmesinin haklı bir sebep olmadan davalı işveren tarafından feshedildiğini, beyan ederek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile yıllık izin, fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil ile hafta tatili alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı taraflar temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Davacı işçinin davalı işyerindeki hizmet süresi hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Hizmet süresinin uyuşmazlık konusu olması ya işveren tarafından çalışmanın hiç bildirilmemesinden ya eksik bildirilmesinden ya kayıtların düzgün tutulmamasından ya da aralıklı kesintili çalışmalarda çalışmanın kesintisiz olup olmadığının belirsizliğinden kaynaklanmaktadır.
Çalışmanın hiç bildirilmemesi durumlarında ispata daha ihtiyatlı yaklaşmak gerekir. İşçinin hiç sigorta bildirimi yapılmasada sigortasız çalıştırılmış olması ihtimali bulunduğundan 6100 sayılı HMK 24/2 mad. gereğince hizmet tesbiti davası açmaya zorlanmadan davanın alacak yönünden çözümlenmesi yoluna gidilmelidir. Ancak açılmış bir hizmet tespiti davası varsa bunun da sonucu beklemelidir. Tanıkların aynı dönemde çalışmış sigortalı kişiler olmasına özen gösterilmelidir. Çalıştığını gösteren işveren kayıtları veya onun adına iş yaptığını gösteren başkaca deliller bulunması halinde ispatlandığı ölçüde sürelere itibar edilmelidir. Çalışmanın kısmen aralıklı bildirilmesi hallerinde de işten ayrılma bildirgeleri getirtilmeli, ara dönemlerde çalışıp çalışmadığı, hizmetinin kesintisiz olup aynı dönemde çalışmış sigortalı tanık beyanlarıyla net bir şekilde ortaya konulmalıdır. Yakın akrabaların komşuların tanıklıklarına da o işyerinde çalışmadıklarından ihtiyatlı yaklışılmalı ispat için yan deliller aranmalıdır. Aksinin yani kesintisiz çalıştığının ispat edilememesi halinde kayıtlara üstünlük tanınmalı ve hizmet süresi kesintisiz değil aralıklı çalışma kabul edilmelidir.
Davacı davalı işyerinde 1988 yılında işe girerek 02/09/2007 tarihine kadar çalıştığını iddia etmiş, mahkemece davacının davalıya ait işyerinde 01/10/1996 ile 02/09/2007 tarihleri arasında fasılalı olarak 9 yıl 166 gün süre ile çalıştığı kabul edilmiştir. Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarına göre ise davacının 20/06/1998 tarihinden itibaren fasılalı olarak çeşitli işyerlerinde çalıştığı ancak bu işyerlerinin davalıya ait işyerleri olmadığı anlaşılmıştır. Dinlenen taraf tanıklarının davalı işyerinde farklı dönemlerde çalıştığı, uyuşmazlık konusu dönemin tümünü içerir şekilde çalışıp çalışmadığının tespit edilmediği görülmüştür. Davacının çalıştığını iddia ettiği 1988 ile 01/10/1996 yıllarını içerir şekilde dönem bordrolarının dosyada mevcut olmadığı, yine davacının kayıtlı olduğu dönemde davalı işyeri ile ilgili çalışmasının olup olmadığı hususunda yeterince inceleme yapılmamıştır.
Yapılacak iş, öncelikle uyuşmazlık konusu dönem için davalı işyerinde çalışma süresini tereddütsüz belirlemek amacıyla; davacının hizmet döküm cetvelinde çalışmış olduğu işyerlerinin davalı ile olan hukuki ilişkilerinin araştırılmasıdır. Davacının Sosyal Güvenlik Kurum kayıtlarına göre 1988-1996 yılları arasında çalışmış olduğu işyerlerinin, davalı ile yapılan hizmet alım sözleşmelerinin araştırılması ile bu işyerlerinin davalı işyeri ile asıl,alt işveren ilişkisi hususlarının, çalışmış olduğu tüm işyerlerine ait işe giriş ile çıkış bildirgeleri de nazara alınıp araştırma genişletilerek tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekmektedir. Yine davacının çalıştığını iddia ettiği 1998 ile 01/10/1996 yılları içerir şekilde dönem bordroları getirtilerek bu tanıklarında dinlenerek çalışma olgusunun tespiti gerekmektedir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın eksik araştırma ve inceleme sonucunda yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgililere iadesine, 18/09/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.