Taraflar arasında görülen davada ........Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 12/02/2015 tarih ve 2014/1304-2015/64 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı İ.. A.. vekili ve borcu üstlenen T.. T.. vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi .......... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, müvekkilinin davalı bankanın külli halefi (.....) ....... Şubesi’ne 09.12.1999 tarihinde 450.000 TL yatırdığını, parasını çekmek istediğinde paranın ...... Bankasına havale edildiğinin söylendiğini, kendisinin bu yönde talimatının olmadığını ileri sürerek, 450.000 TL mevduat alacağının davalı bankadan hükmen tahsiline, alacağa paranın bankaya yatırıldığı tarih olan 09.12.1999 tarihinden vade sonuna kadar %80 oranında akdi faiz, vade sonundan fiili ödeme tarihine kadar ise 3095 sayılı Kanun’un 2/son maddesi gereğince % 80 akdi faizden az olmamak üzere temerrüt faizi yürütülmesine karar verilmesi talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkili ile kıyı bankasının ayrı tüzel kişilikler olduğunu, müvekkiline husumet düşmeyeceğini, müvekkili bankanın davacının talebi doğrultusunda sadece havale talimatını gerçekleştirdiğini, hesap cüzdanına karşı çıkmadığını, istemin zamanaşımına uğradığını, diğer iddiaların da yerinde olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece uyulan bozmaya göre, TBK 201/2. madde uyarınca borcu üstlenenin borçlu ile birlikte alacaklıya karşı müteselsilen sorumlu olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne, 450.000 TL"nin 09.12.1999 tarihinden itibaren avans faizi işletilerek davalı banka ile borcu üstlenen T.. T.."den müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, karar verilmiştir. Kararı davalı İ.. A.. vekili ve borcu üstlenen T.. T.. vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı İ.. A.. vekili ve borcu üstlenen T.. T.. vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı İ.. A.. vekili ve borcu üstlenen T.. T.. vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, borcu üstlenen T.. T.."den harç alınmasına yer olmadığına, 04/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.