8. Hukuk Dairesi 2010/2022 E. , 2010/5331 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tescil
... ile Hazine ve Sarıçukur Köyü Tüzel Kişiliği aralarındaki tescil davasının kabulüne dair Kahramanmaraş Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 26.10.2009 gün ve 1046/2079 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, dava dilekçesinde mevkii ve sınırlarını açıkladığı 462 sayılı parselin bitişiğinde yer alan taşınmazın kazanmayı sağlayan zilyetliğe dayalı olarak adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Hazine vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, teknik bilirkişi ...ve ...’a ait 05.10.2007 tarihli rapor ve krokide A harfiyle gösterilen 620,87 m2 yüzölçümlü taşınmaz hakkındaki davanın kabulüne karar verilmesi üzerine; hüküm, Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kazanmayı sağlayan zilyetlik, harici satın alma ve eklemeli zilyetlik hukuksal sebeplerine dayalı olarak TMK.nun 713/1, 996 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14.maddesi gereğince açılan tescil isteğine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş ise de, öncelikle dava koşulu yerine getirilmediği gibi verilen hükümde eksik araştırma ve incelemeye dayalıdır. Dava başlangıçta kadastro tesbitine itiraz davası olarak Kahramanmaraş Kadastro Mahkemesinde açılmış, anılan mahkemenin 12.01.2006 tarihinde kesinleşen hükmüyle ve görevsizlikle HUMK.nun 193.maddesinde öngörülen on günlük kesin süre içerisinde görevli Kahramanmaraş Asliye Hukuk Mahkemesine aktarılmıştır. Sözü edilen Kahramanmaraş 2.Asliye Hukuk Mahkemesi de, değer itibariyle davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülme olanağı bulunmadığından 13.06.2006 tarihinde kesinleşen görevsizlik hükmüyle dosya bu sefer Kahramanmaraş Sulh Hukuk Mahkemesine süresinde aktarılmıştır. Davacı, teknik bilirkişilerin raporuna göre, köy boşluğu olan yer bakımından tescil isteğinde bulunmuştur. Taşınmaz Kahramanmaraş Merkez Sarıçukur Köyü sınırları içerisinde yer aldığına göre, öncelikle köy boşluğu olan tapusuz yer bakımından davanın Sarıçukur Köyü Tüzel Kişiliğine TMK.nun 713/3.fıkrası gereğince yöneltilmesi, davaya katıldıkları takdirde delillerini sunmaları için kendilerine süre ve imkan tanınması, açıklandığı biçimde dava koşulunun yerine getirilmesi ve davanın yürütülmesi gerekmektedir. TMK.nun 713/3.fıkrası gereğince Köy Tüzel Kişiliği tescil davalarında kanuni hasım durumundadır.
Öte yandan, 04.10.2007 tarihinde yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanıklar, davacının satıcısı Ahmet Yiğit ile davacının 40-50 yıllık zilyetlik ve eklemeli zilyetliklerinden söz etmiş iseler de, aynı keşifte dinlenen uzman bilirkişi ziraat yüksek mühendisi 09.10.2007 günlü raporunda; “…Ormanla direk sınırı olmadığı gibi mera özelliği de göstermektedir…” ifadesini kullanmıştır. Taşınmaz aynı zamanda köy yerleşim alanı içerisinde yer almaktadır. Üzerinde davacının evi ve meyve ağaçları bulunmaktadır. Kural olarak köy yerleşim alanı içinde meraların bulunması olağan değildir. Bu bakımdan yeniden yapılacak keşifte taşınmazın gerçekten merayla ilgisinin bulunup bulunmadığının keşifte dinlenecek ve meradan yararı bulunmayan komşu köyler halkı arasından seçilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan sorulmak suretiyle açıklığa kavuşturulması, daha önce götürülmeyen başka bir ziraat mühendisinin aynı keşifte dinlenilmesi, yerel bilirkişi ve tanıkların HUMK.nun 258 ve 259.maddeleri gereğince keşifte dinlenmelerinin sağlanması, bilirkişilerin mahkemece seçilmesi, komşu köyler halkı arasından seçilecek tanıklarını bildirmeleri için taraflara süre ve imkan tanınması, ondan sonra toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle hüküm kurulması usul ve kanuna aykırıdır.
Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulü ile yerel mahkeme hükmünün açıklanan nedenlerle ve HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 04.11.2010 tarihinde oybirilğiyle karar verildi.