Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2015/35491 Esas 2018/18963 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/35491
Karar No: 2018/18963
Karar Tarihi: 17.09.2018

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2015/35491 Esas 2018/18963 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı işçi, iş sözleşmesinin işveren tarafından herhangi bir sebep gösterilmeden feshedilmesi ve kıdem, ihbar tazminatları ve işçilik alacaklarının ödenmediği iddiasıyla dava açtı. Davalı işveren ise iş yavaşlatma ve ücret arttırma yönündeki baskı iddialarını öne sürerek, işe gelmeme sonrasında çıkış bildiriminin yapıldığını beyan etti. Mahkeme davayı kısmen kabul etti ve davalı işveren temyiz etti. Temyizde, işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda uyuşmazlık olduğu ve işçinin bu iddiasını ispatla yükümlü olduğu belirtildi. Ücret bordroları sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğinde olduğu ifade edildi. İşyeri kayıtları ve özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler işçinin fazla çalışma iddiasını destekleyebileceği gibi, tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları da sonuca etki edebilir. Mahkemece yapılan hesaplamada, haftanın 4 günü 08.00-20.30 saatleri arasında 1,5 saat ara dinlenme tenzili ile günlük 11 saat, haftanın 3 günü 08.00-17.30 saatleri arasında 1 saat ara dinlenme tenzili ile günlük 8,5 saat çalıştığı ve haftalık 24,5 saat fazla çalışma yapıldığı kabul edildi. Ancak, davac
22. Hukuk Dairesi         2015/35491 E.  ,  2018/18963 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin işverence herhangi bir sebep gösterilmeden feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile davacıya ödenmediğini iddia ettiği bir kısım işçilik alacağının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili; davacı ve diğer dört arkadaşının öncelikle işi yavaşlattıklarını ve ücretlerinin arttırılması yönünde baskı uyguladıklarını, davacı ve diğer şoför arkadaşlarının işin en yoğun olduğu bir tarihte anlaşarak 30.10.2013 günü işbaşı yapmadıklarını ve şirkete ait telefonları kapattıklarını, bunun üzerine davalı şirketin taahhüdü süreli olduğundan geçici olarak şoför temin ettiğini ve işini yürüttüğünü, buna rağmen işverenin davacının iş sözleşmesini feshetmediğini; ancak, davacı ve arkadaşlarının işe gelmeyip başka bir işte çalışmaya başladıklarını, bunun üzerine 18/11/2013 tarihinde çıkış bildiriminin yapıldığını, davacı taleplerini kabul etmediklerini, fakat davacının son aya ilişkin ücretinin ödenmediğinin doğru olduğunu beyanla davanın reddini istemiştir.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
    Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Taraflar arasında davacı işçinin, fazla çalışma yapıp yapmadığı hususu uyuşmazlık konusudur.
    Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür.
    Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça imzalı bordroda görünen fazla çalışma ve bayram ile tatil alacağının ödendiği varsayılır.
    Söz konusu alacağa dair iddianın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler ve işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
    Somut olayda, mahkemece davacı tanık anlatımları dikkate alınarak yapılan hesaplama ile davacının haftanın 4 günü 08.00 - 20.30 saatleri arasında 1,5 saat ara dinlenme tenzili ile günlük 11 saat, haftanın 3 günü 08.00 – 17.30 saatleri arasında 1 saat ara dinlenme tenzili ile günlük 8,5 saat çalıştığı ve bu suretle haftalık 24,5 saat fazla çalışma yapıldığı kabul edilmiştir. Davacı tanıklarından ..."in davacı ile aynı dönem çalışmasının bulunmadığı, bu nedenle davacının çalışmasına ilişkin görgüye dayalı bilgisinin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Diğer davacı tanıklarının ise davacı ile birlikte çalışmaları bulunsa da, bu tanıkların davalı işveren ile husumetli olduğu ve çıkacak karardan kendilerinin de menfaat sağlayacak durumda olduğu görülmektedir. Şu halde bu tanıkların beyanlarına itibar edilemeyecektir. Dosya kapsamında davacının çalışma saatlerine ilişkin olarak tanık beyanı dışında yazılı belge bulunmamaktadır. O halde, mesai saatleri konusunda davalı tanık beyanları üzerinden hesaplama yapılmalı, davacının haftanın 7 günü 08.00-18.00 saatleri arasında çalıştığının kabulü ile fazla çalışma belirlenmelidir.
    Sonuç:
    Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 17.09.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.