Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/6689
Karar No: 2018/5970
Karar Tarihi: 25.06.2018

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2016/6689 Esas 2018/5970 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2016/6689 E.  ,  2018/5970 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi

    Dava, trafik-iş kazasında vefat eden sigortalının hak sahiplerine bağlanan peşin değerli gelirlerden oluşan kurum zararının davalılardan rücuan tahsilini istemine ilişkindir.
    Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, davalılar ... ve ... avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Dava, 28.04.2006 tarihinde meydana gelen trafik-iş kazası sonucu vefat eden sigortalının hak sahiplerine bağlanan peşin sermaye değerli gelirden oluşan Kurum zararının davalılardan teselsül hükümlerine dayalı olarak tahsili istemine ilişkindir.
    Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasa"nın 26/2. maddesi olup mahkemece, davalı gerçek kişiler murisi trafik kazasına neden olan araç sürücüsü ...’in olayın meydana gelmesinde % 100 oranında kusurlu olduğu, söz konusu aracın zorunlu mali mesuliyet sigortasını yapan sigorta şirketinin poliçe limiti dahilinde Kuruma karşı müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları kabul edilerek karar verilmiştir.
    Anılan Yasanın 26. maddesinin son fıkrasında, “ Ancak; iş kazası veya meslek hastalıkları sonucu ölümlerde bu Kanun uyarınca hak sahiplerine yapılacak her türlü yardım ve ödemeler için, iş kazası veya meslek hastalığının meydana gelmesinde kasdı veya kusuru bulunup da aynı iş kazası veya meslek hastalığı sonucu ölen sigortalının hak sahiplerine Kurumca rücu edilemez.” düzenlemesi gereği somut olayda söz konusu yasal şartların oluşup oluşmadığının irdelenmesi gerekmektedir.
    Ayrıca,ayrıntıları Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 16.4.2008 günlü 2008/4-332 E. - 2008/336 K. sayılı kararında belirtildiği üzere, 4721 sayılı ... Medeni Kanunu’nun 605. maddesinde düzenlenen mirasın hükmen reddine ilişkin Birinci fıkrası “Yasal ve atanmış mirasçılar mirası reddedebilirler.” hükmünü içermektedir. Kayıtsız, şartsız red (hakiki red) olup, bu davada uygulama dışındadır.

    İkinci fıkrada yer alan “Ölümü halinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır.” hükmünü amirdir. Bu hüküm bir karinedir.
    Birçok yargı kararlarında ve ilmi görüşlerde bu red, hükmi red olarak isimlendirilmektedir. ... Medeni Kanunu, “hakiki redde” süre ile kayıtlı ve mirasçıların tek taraflı irade açıklamasını öngördüğü halde, söz konusu “hükmi reddin” sonuç doğurması için herhangi bir irade açıklaması, ya da dava yolu öngörmemiştir. Öyle ki; reddin kendiliğinden oluştuğu kabul edilip, mirasın açılması ile kendiliğinden mirasçılara intikal edeceği (...m.599)yönündeki kurala bir istisna getirilmiştir. Eğer mirasçı olabilecek kişi sarih irade beyanıyla, ya da ... Medeni Kanunu’nun 610.maddesinin ikinci cümlesinde açıklanan davranışlarla mirası kabul etmiş ise, zaten yapılabilecek bir işlem kalmamıştır.
    Mirası hükmen reddetmiş sayılan kişi, tereke alacaklıları aleyhine husumet yönelterek bu durumun tespitini isteyebileceği gibi, bunu def’i yolu ile de ileri sürebilir.
    Eldeki davada da, 506 sayılı Yasanın 26. maddesinin son fıkrasında belirtilen şartların oluşmadığı kanaatine varılması halinde ise,davalı gerçek kişilerin murisinin terekesinin borca batık olduğuna dair defi yolu ile ileri sürdükleri iddianın yukarıda yapılan açıklamalara göre gerçekleşip gerçekleşmediğinin tespiti için davalılar murisinin öldüğü tarihte malvarlığı bulunup bulunmadığı ve mirasın kabulü iradesini yansıtacak olguların varlığının araştırılarak sonucuna göre kararı temyiz etmeyen davalı ... yönünden Kurum lehine oluşan usuli kazanılmış hak gözetilerek sonucuna göre karar verilmelidir.
    Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O hâlde, davalılar ... ve ... avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan ... ve ..."e iadesine, 25.06.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi