20. Hukuk Dairesi 2016/225 E. , 2017/5686 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ile davalılar ... ve ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili Sulh Hukuk Mahkemesine sunduğu 07/04/2008 tarihli dava dilekçesinde, ... köyü 115 ada 2 parsel sayılı 1975.70 m2 yüzölçümündeki taşınmazın belgesizden müvekkili ... adına kadastroda tesbitinin yapıldığını, oysa, taşınmazın gerçek yüzölçümünün yedi dönüm olmasına karşın beş dönüm kadar bir bölümünün 162 ada 1 sayılı ... parseli içinde bırakıldığını, müvekkilinin eşi ...... tarafından kadastro mahkemesinin 2007/195 Esasında askı ilânı süresi içersinde 06/04/2007 tarihinde kadastro tesbitine itiraz davası açıldığını, ancak, aktif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle davanın 15/02/2008 tarihinde reddedildiğini ve temyiz edilmeksizin kesinleştiğini, taşınmazın uzun yıllardır müvekkili elinde olup, daha önce idare aleyhine açılan men"i müdahale ve tazminat davasının müvekkili lehine sonuçlandığını, şimdi aktif dava ehliyetine dayanarak yapılan yanlış tesbitinin iptali ile adına tescili iddiasıyla dava açmış, taşınmazın değeri yönünden dosya görevsizlik kararı verilerek asliye hukuk mahkemesine gönderilmiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dairenin 25/11/2013 tarih ve 2013/9608 E.– 10633 K sayılı kararıyla hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “yeniden yapılacak keşifte, kararda belirtilen yöntemle kesinleşen ... kadastro haritası ... ve fen bilirkişi marifetiyle birlikte zemine uygulanmalı çekişmeli taşınmazların kadastro paftasındaki konumu tahdit haritasına göre saptanmalı, taşınmazların eğimi klizimetre cihazı ile veya klasik yöntemle belirlenmeli, ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 21/12/1984 tarih ve 1984/10 E. - 1984/403 K. sayılı dosyasında bulunan fen bilirkişinin dayanağı olan kroki varsa taraflardan temin edilerek ve ayrıca, mahkemenin 1983/64 Değişik İş esasındaki krokiler zemine sağlıklı şekilde fen bilirkişi marifetiyle uygulanmalı, kroki kapsamları belirlenmeli, somut olaydaki eklemeli, aktarmalı zilyetlik nedeniyle, ırsi ya da akdi bağ dikkate alınarak, ayrıca, bu ilâmın külli ya da cüzi halefiyet yolu ile davanın tarafları yönünden HMK"nın 235. maddesi bağlamında kesin hüküm oluşturup oluşturmadığı tartışılmalıdır” denilmektedir.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra yapılan yargılama sonucu davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile dava konusu taşınmazın 18/11/2014 havale tarihli müşterek bilirkişi raporunda (B2) olarak gösterilen 2515,49 m²"lik kısmının tapu kaydının iptali ile davacı
adına tapuya kayıt ve tesciline, taşınmazın geriye kalan kısmının önceki tespit gibi davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmiş, hüküm davacı gerçek kişi ile davalılar ... ve ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 11/05/1967 tarihinde ilânı yapılıp kesinleşen ... kadastrosu bulunmaktadır. Yörede genel arazi kadastrosu 21/02/2007 tarihinde yapılmış, sonuçları 20/03/2007-10/04/2007 tarihleri arasında ilân edilerek kesinleşmiştir.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere ayrı ayrı yükletilmesine, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince ... harç alınmasına yer olmadığına 20/06/2017
gününde oy birliği ile karar verildi.