20. Hukuk Dairesi 2017/6116 E. , 2020/27 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün tavzihi talebinin reddine dair ek kararın Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Tapuda davalı ... kayıtlı olan ... ili, ... ilçesi, .... köyü eski 1145 parsel sayılı 26407 m² yüzölçümündeki taşınmaz, 5304 sayılı Kanunun 6. maddesi ile değişik 3402 sayılı Kanunun 22. maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi hükmüne göre yapılan kadastro haritalarının yeniden düzenlenmesi ve tapu sicilinde gerekli düzeltmelerin yapılması işleminde, 20364 ada 2 parsel altında, 26386,48 m2 yüzölçümü ve yeni haritası ile malik hanesi “tapu kütüğünde olduğu gibi” şeklinde tesbit edilmiş, 3402 sayılı Kanunun 11. maddesine göre 29.07.2010 ilâ 27.08.2010 tarihleri arasında ilân edilmiştir.
Orman Yönetimi 27.08.2010 tarihli dilekçesi ile, parselin yörede 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre 1941 yılında yapılıp kesinleşen orman tahdidinde tahdit sınırları içinde bırakıldığını ileri sürerek, orman sınırları içinde kalan kısmının tesbitinin iptali ve orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, davanın kabulüne dava konusu taşınmazın kesinleşmiş orman sınırları içinde kalan kısmının orman vasfı ile Hazine adına tesciline karar verilmiş, hüküm taraflarınca temyiz edilmeksizin kesinleşmiş; 18/10/2012 tarihli şerh ile hüküm, dava konusu taşınmazın 26386,48 m2’sinin orman sınırları içerisinde kalan kısmının orman vasfı ile Hazine adına tesciline şeklinde düzeltilmiştir.
Tapu müdürlüğü, 12/10/2012 tarihli yazısı ile dava konusu... mahallesi 20364 ada 2 parsel sayılı taşınmazla ilgili kesinleşen mahkeme kararında taşınmazın, "orman tahdit sınırları içinde kalan kısmının orman vasfı ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline" karar verildiği, ancak, sözkonusu bölümün taşınmazın neresi olduğu ve yüzölçümünün kararda gösterilmediği belirtilerek eksikliğin tavzihen giderilmesi talep edilmiştir.
Davacı ... Yönetimi 15.01.2013 tarihli dilekçesi ile dava konusu taşınmazın kesinleşmiş orman tahdit sınırları içerisinde kalan kısmının orman vasfı ile Hazine adına tapuya kayıt ve tescili istendiğini, davanın kabulüne karar verildiğini, ancak gerek hükümde gerekse maddi hatanın düzeltilmesinde taşınmazın tamamının mı, yoksa bir bölümünün mü orman sınırları içinde kaldığı belirtilmediğinden hükmün infaz edilemediğini ileri sürerek taşınmazın orman tahdit sınırları içerisinde kalan kısmının orman vasfı ile Hazine adına ne kadarlık kısmının tescil edileceği hususunun tavzihini istemiştir.
Mahkemece; davanın taraflarının tavzih isteyebilecekleri belirtilerek davanın tarafı olmayan Tapu Müdürlüğünün tavzih talebinin aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm Orman Yönetimi tarafından, 15/11/2013 günlü dilekçe ile tavzih talebinde bulundukları halde tavzih talepleri hakkında karar verilmediği ve mevcut haliyle kararın infazının mümkün olmadığı gerekçesiyle temyiz edilmekle Dairenin 18/03/2015 tarihli ve 2014/8681 - 2015/1670 E.K. sayılı kararı ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “Mahkemece, davanın tarafı olmayan Tapu Müdürlüğünün talebinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, davacı ... Yönetimi de 15/11/2013 günlü dilekçe ile tavzih talebinde bulunmuştur. Mahkemece Tapu Müdürlüğünün talebi karara bağlanır iken davacı ... Yönetiminin talebi hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiş olması usûl ve kanuna aykırıdır” denilmektedir.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra tavzih talebinin reddine karar verilmiş, ek karar davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya ve dosya kapsamına göre dava, tavzihe ilişkindir.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 7139 sayılı Kanununun 33. maddesi uyarınca Orman Yönetiminden harç alınmasına yer olmadığına 13/01/2020 gününde oy birliği ile karar verildi.