21. Ceza Dairesi Esas No: 2015/4584 Karar No: 2016/2841 Karar Tarihi: 28.03.2016
Özel belgede sahtecilik - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/4584 Esas 2016/2841 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada sanık, özel belgede sahtecilik suçlamasıyla yargılanmış ancak beraat etmiştir. Ardından 6518 sayılı Kanun'un 104 ve 105. maddeleri ile değişik Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan 56. maddesi gereğince sanığın hukuki durumunun takdir edilmesi gerektiği belirtilmiştir. Bu nedenle, karar bozulmuştur. Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 56. maddesi, kişinin bilgisi ve rızası dışında işletmeci veya temsilcisi tarafından abonelik tesisi, işlemi veya elektronik kimlik bilgisini haiz cihazların kayıt işlemi yapılamayacağını ve gerçeğe aykırı evrak düzenlenemeyeceğini hükme bağlamıştır. Ayrıca, gerçeğe aykırı evrak düzenleyerek kişinin bilgi ve rızası dışında tesis edilmiş aboneliklerin kullanılamayacağına dair hüküm de yer almıştır.
21. Ceza Dairesi 2015/4584 E. , 2016/2841 K. "İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Özel belgede sahtecilik HÜKÜM : Beraat
Hükümden sonra 19.02.2014 tarih ve 28918 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 6518 sayılı Kanunun 104 ve 105. maddeleri ile değişik 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu"nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan 56. maddesinin 4. fıkrasındaki "Kişinin bilgisi ve rızası dışında işletmeci veya adına iş yapan temsilcisi tarafından abonelik tesisi, işlemi veya elektronik kimlik bilgisini haiz cihazların kayıt işlemi yapılamaz ve yaptırılamaz, bu amaçla gerçeğe aykırı evrak düzenlenemez, evrakta değişiklik yapılamaz ve bunlar kullanılamaz" ve 5. fıkrasındaki "Gerçeğe aykırı evrak düzenlemek veya değiştirmek suretiyle kişinin bilgi ve rızası dışında tesis edilmiş olan abonelikler kullanılamaz" hükmü karşısında; özel hüküm niteliğinde bulunan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu"nun 56. maddesindeki düzenleme de gözetilip, sanığa önödeme önerisinde bulunularak, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayininde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş olup, Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden sair yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 28.03.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.