Taraflar arasındaki davadan dolayı ...Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 13/04/2015 gün ve 2014/84-2015/250 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili, fer"i müdahil TMSF vekili ve ihbar olunan O.. vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: HUMK’nın 21.07.2004 tarihinde yürürlüğe giren 5219 sayılı Kanun ile değişik 427/2. maddesi hükmüne göre, miktar veya değeri 1.000 TL’yi geçmeyen taşınır mal ve alacak davalarına ilişkin nihai kararlar kesindir. Bu miktar, karar tarihi olan 13.04.2015 tarihi itibariyle 2.080,00 TL"dir. Dava dilekçesinde, 1.898 TL bedelin tahsili talebinde bulunulmuş, mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 1.500 TL"nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Davada kabul edilen miktar, yukarıda anılan madde hükmüne göre temyiz sınırının altında kaldığından davalı vekili, fer"i müdahil TMSF vekilinin temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerekmiştir. Yine, kararı temyiz eden O..., talebe konu davada ihbar olunan konumundadır. İhbar eden tarafın temsilcisi olarak davaya katılmamıştır. Karar başlığında davalı olarak gösterilmemiş, aleyhine de hüküm kurulmamıştır. Ayrıca, ihbar olunanın dilekçesinin temyiz defterine kaydedilmediği, temyiz harcının yatırıldığına dair makbuza da dosya içinde rastlanmamıştır. Temyiz dilekçesinin verilme usulü HUMK"nın 434"ncü maddesinde açıklanmış olup, buna göre temyiz dilekçesinin temyiz defterine kayıt ettirilip, temyiz harcının yatırılmış olması gerekmektedir. Bu itibarla, ihbar olunan O... vekilinin hukuki yararı bulunmadığından ve yukarıda belirtilen işlemler yapılmaksızın verilmiş temyiz dilekçesinin incelenme kabiliyeti bulunmaması nedeniyle temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekili, fer"i müdahil TMSF vekili ve ihbar olunan O.. vekilinin temyiz isteminin HUMK’nın 432/4. maddesi hükmü uyarınca REDDİNE, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 04/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.