Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/1858
Karar No: 2010/5326
Karar Tarihi: 04.11.2010

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2010/1858 Esas 2010/5326 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2010/1858 E.  ,  2010/5326 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil

    ... ile ... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair Erzurum Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 30.12.2005 gün ve 1217/2446 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
    KARAR

    Davacı, haricî satın alma nedenine dayanarak 4897 ada 2 parsel sayılı taşınmazın davalı üzerindeki tapu kaydının iptaliyle adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, 27.12.2005 tarihli oturumdaki imzalı beyanında davayı kabul ettiğini bildirmiştir.
    Mahkemece, satış işleminin resmî şekilde yapılmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    Taraflar arasında düzenlenen bilâ tarihli gayrimenkul satış senedinin ve dosya içerisindeki tapu kaydının incelenmesinden; dava konusu taşınmazın haricî satışın yapıldığı tarihte 302 parsel iken, 07.07.1992 tarihinde yapılan imar uygulaması sonucunda 4897 ada 2 parsel no"su ile ve bina vasfıyla davalı adına tapuya tescil edildiği anlaşılmıştır.
    TMK. nun 706, Borçlar Kanununun 213 ve Tapu Kanununun 26. maddeleri uyarınca tapulu taşınmazların tapu dışı yollardan satışı geçersizdir. Böyle bir sözleşmeye dayanılarak ifa istenilemez. Ancak, geçersiz sözleşmeye dayanılarak açılan tapu iptali ve tescil davasında, davalı konumunda bulunan satıcının davayı kabul etmesi halinde, emredici hukuk kurallarına aykırı olmamak koşuluyla davanın kabul beyanı doğrultusunda sonuçlandırılması gerekir. HUMK.nun 92. maddesinde; iki taraftan birinin diğerinin isteğini kabul etmesi biçiminde tanımlanan kabul, aynı Kanunun 95. maddesine göre de kesin bir hükmün sonuçlarını hasıl eder. Açıklanan nedenlerle tapu kayıt maliki olan davalının kabul beyanı gözönüne alınarak davanın kabulü gerekirken yazılı olduğu şekilde davanın reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
    Davacının temyiz itirazları yerinde bulunduğundan kabulü ile usul ve yasaya aykırı olan hükmün HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA ve 17,15 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 04.11.2010 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
    Karşı oy
    Davacı, 10.6.2004 havale tarihli harcı alınan dava dilekçesiyle dava konusu taşınmazı davalıdan dilekçe ekindeki haricen düzenlenen ve satış tarihi yazılı olmayan gayrimenkul satış senedi uyarınca satın aldığını, dilekçesi ekindeki tapu fotokopisine göre, davalı adına kayıtlı olan 4897 ada 2 nolu parselin tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı taraf, 7.7.2005 günlü oturumda 17 pafta 302 parseldeki 333 özel parsel numaralı 270 m2 lik yeri davacıya satmış olduğunu, 1992 yılında bu yerin iki nolu parsel olarak tescil edildiğini, çeşitli sebeplerle davacıyla bir türlü bir araya gelip tapuyu devir edemediğini, taşınmazın tapu kaydı üzerinde haciz bulunduğunu açıklayarak beyanını imzası ile onaylamıştır. Davalı şahıs 10.11.2005 günlü oturumda ise, taşınmazın tapu kaydında haciz şerhi olduğunu, borçları nedeniyle iflas kararı verildiğini, şirketin borçları sebebiyle bu borçları ödemediğini, arsayı davacıya sattığını, üzerindeki enkazın davacıya ait olduğunu açıklamış bu beyanlarını imzasıyla onaylamıştır. Davalı şahıs 27.12.2005 günlü oturumda ise, davayı kabul ettiğini açıklayarak bu beyanını da imzalamıştır.
    Mahkemece, 30.12.2005 günlü oturumda davanın reddine karar verilmiştir.
    Hüküm süresi içerisinde davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    Toplanan deliller, tüm dosya kapsamından;
    Dosya içerisinde haricen düzenlenen tarihsiz “Gayrimenkul Satış Senedi” aslı ibraz edildiği görülmüştür. Yapılan incelemede satıcıların Hüseyin Keleş, ... (davalı kişi) ve Nurullah Solak, alıcının ise ... (davacı) olduğu, üç tanık huzurunda bu belgenin düzenlendiği, 302 parsel nolu tarla nitelikli ana taşınmazın 33 nolu 270 m2 lik özel parselinin satıcılar tarafından davacıya temlik edildiği anlaşılmaktadır. Dosya arasında, dava konusu yapılan, 4897 ada 2 nolu parsele ilişkin tapu kaydı bulunmaktadır. Yüzölçümünün 232 m2 olduğu, bina nitelikli bu taşınmazın imar yoluyla 7.7.1992 tarihinde davalı adına tescil edildiği anlaşılmaktadır. İmar tapusunun şerhler bölümünde, hacizli olduğuna ilişkin açıklamalar bulunmaktadır. Ayrıca, dosya içine sunulan belgeler arasında Tortum Asliye Hukuk Mahkemesinin 27.4.2005 tarih 2004/133 esas, 2005/38 karar sayılı davacısı ..., davalısı hasımsız, davanın “şirketin iflasına” karar verilmesi talepli olduğu, mahkemesince davanın kabulüne, Ertek Nakliye İnşaat İhtiyaç Maddeleri Tic. San. Ve Pazarlama Lmt. Şirketinin iflasına, davacının bu şirketin müdürü ve imzaya yetkili olduğuna, tasfiye memuru olarak Uzundere İcra Müdürünün atanmasına, karar verildiği görülmüştür.
    Açıklanan olgular tarafların ve mahkemenin bilgisi dahilinde ve kabulündedir. Uyuşmazlık tarihsiz harici satış senedi kapsamına göre, öncesi kadastro parseli olan ve 1992 yılında imar uygulamasıyla oluşan 4897 ada 2 nolu parselin tapu kaydının davalının 27.12.2005 günlü oturumundaki kabul beyanı nedeniyle iptal ve tescile karar verilip verilemeyeceğinde toplanmaktadır. Bilindiği üzere ve kural olarak tapulu taşınmazların harici satışı TMK. nun 706. BK. nun 213 ve TK. nun 26. maddeleri gereğince olanaklı değildir. Bundan ayrı, öncesi kadastro parseli olan yerde imar uygulamasının yapıldığı ve imar tapularının oluştuğu anlaşılmaktadır. İmar tapularının 2981/3290 sayılı Yasanın 10/b ya da 10/c maddesine göre oluşturulup oluşturulmadığı araştırılmamıştır. Zira, buna göre yargı yeri değişecektir. (Adli yargı ya da İdari yargı) Kaldı ki, davacının tapulu taşınmazdan haricen aldığı ve yapılandığı söylenen yerin imar uygulamasıyla davaya konu parsele gidip gitmediği tapu kayıtları ve müstenidatları ile araştırılmadığı gibi keşfen de belirlenmemiştir. Yine, haricen satış senedinde üç satıcı olmasına rağmen dava bu satıcılardan sadece bir tanesine yöneltilmiştir. Tüm bunlardan ayrı, taşınmazın üzerinde birden fazla haciz işlemi bulunmaktadır. Davalı kişi bu hacizlerin iflasına karar verilen kendisinin yöneticisi olduğu şirketin borçları olduğunu ve ödeyemeyeceğini söylemektedir. Bir başka anlatımla hacizli gayrimenkulünü değerlendirebilmesi ya da bu şerhlerle birlikte tapuda temlikini yapması kendisinin tevil yollu anlatımlarına göre olanaklı olmadığından, HUMK. nun 92 ve devamı maddeleri uyarınca kabul yoluyla tapu memuru huzurunda çözemedikleri konuyu yargı yoluyla halletmeye çalışmaktadırlar. Bu nedenlerle, davalının yukarıda belirtilen tarihteki oturumdaki kabul beyanının iş bu davanın kabulüne karar verilmesine imkan sağlaması olanaklı değildir. Açıkladığım bu gerekçelerle Dairenin sayın çoğunluğunun görüşlerine katılmam mümkün olmamıştır. Öyle ise, belirtilen noksanlıklar araştırılarak hasıl olacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken; böyle bir araştırmayı içermeyen mahalli mahkeme kararının açıkladığım nedenlerle bozulması gerektiği kanaatindeyim.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi