8. Hukuk Dairesi 2010/2106 E. , 2010/5324 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tescil
Bekir Doğan ile Hazine ve Taşlıyazı Köyü Tüzel Kişiliği, dahili davalı ... Tüzel Kişiliği aralarındaki tescil davasının kabulüne dair Besni Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 01.02.2010 gün ve 100/62 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalılardan Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı vekili, satın alma ve eklemeli kazanmayı sağlayan zilyetlik hukuksal nedenlerine dayanarak dava dilekçesinde mevkii ve sınırları yazılı bulunan taşınmazın vekil edeni adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalılardan Hazine temsilcisi, tescil konusu yerin zilyetlik yoluyla kazanılamayacak Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu açıklayarak davanın reddini savunmuş; diğer davalı ... Tüzel Kişiliği ile taşınmazın bir bölümünün sınırları içerisinde kalması nedeniyle davaya dahil edilen Harmanardı Köyü Tüzel Kişiliği temsilcileri davaya cevap vermemişlerdir.
Mahkemece, davanın reddine dair verilen 06.12.2005 tarih, 2003/366 E-2005/332 K. sayılı ilk hüküm davacı vekilinin temyizi üzerine Dairece, 09.11.2006 tarih, 2006/6908 E-6810 K. sayılı ilâm ile; “... Mahkemenin ulaştığı sonuç ile dosya içeriği birbirini doğrulamamaktadır. Taşınmazın tespit dışı bırakılma sebebinin Kadastro Müdürlüğünden, tapuda kayıtlı olup olmadığının Tapu Sicil Müdürlüğünden sorulması, dava tarihinden geriye doğru 20 yıl ve daha önce çekilmiş hava fotoğraflarının ve topografik haritanın getirtilerek yerel, teknik ve harita mühendisi bilirkişi aracılığıyla yerine uygulanarak taşınmazın tümünün veya bir bölümünün Aksu yatağı olup olmadığı, Aksu"nun aktif yatağı ve etki alanında kalıp kalmadığının kesin olarak belirlenmesi, uzman bilirkişiden bu konuda gerekçeli görüş alınması, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesi uyarınca miktar araştırması yapılması ...” gereğine değinilmek suretiyle bozulmuş; bozmaya uyan mahkemece, davacı yönünden taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne; Fen Bilirkişilerinin 29.04.2009 tarihli raporlarında (A) harfi ile gösterilen 40.042,86 m2, ( B ) harfi ile gösterilen 2.286,59 m2 ve (C) harfi ile gösterilen 17.153,46 m2 yüzölçümündeki taşınmaz bölümlerinin davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalılardan Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkeme bozmaya uymakla, bozma kararı çerçevesinde araştırma ve inceleme yapıp, bozmada belirtilen esaslar çerçevesinde hüküm vermek yükümlülüğü altına girer. Mahkemece, bozmaya uyulmakla birlikte bozma gereği tam olarak yerine getirilmemiştir. Bozma ilâmında açıkça dava tarihinden geriye doğru 20 yıl ve daha önceki tarihlerde çekilmiş hava fotoğraflarının getirtilerek incelemenin bu hava fotoğrafları üzerinde harita mühendisi bilirkişi vasıtasıyla yapılması gereğinin belirtilmesine karşın ve mahkemece de bu fotoğraflar istenildiği halde teknik bilirkişi tarafından 1999 tarihli hava fotoğrafları üzerinde inceleme yapılmış ve bu inceleme hükme dayanak oluşturmuştur.
Bu nedenle mahkemece yapılacak iş; önceki bozma ilâmında değinildiği gibi, dava tarihinden geriye doğru 20 yıl ve daha öncesine ait iki ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik çift hava fotoğraflarını usulüne uygun bir biçimde yetkili mercilerden getirtmek ve uzman bilirkişiler marifetiyle mahallinde yapılacak keşfi müteakip taşınmazların yerleri ve hudutları belirlendikten sonra hava fotoğraflarını stereoskop aleti altında inceletmek, dava tarihinden geriye doğru 20 yıl önce taşınmazların tümünün veya bir bölümünün Aksu yatağı olup olmadığını, Aksu"nun aktif yatağı ve etki alanında kalıp kalmadığını ve zilyet edilip edilmediğini belirlemek olmalıdır.
Ayrıca 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesi hükmüne göre, bu maddede yazılı bir belgeye dayanılmayan hallerde, 26.07.1972 tarihinden sonra zilyedin aynı çalışma alanında kazanabileceği miktarın sulu arazide 40 dönümü geçemeyeceği dikkate alınmaksızın Taşlıyazı Köyü çalışma alanında toplam 42.329,45 m2 yüzölçümündeki sulu arazi niteliğine sahip taşınmazın davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş olması da doğru olmamıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü ile bozma gerekleri ile usul ve kanuna aykırı bulunan hükmün HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 04.11.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.