12. Ceza Dairesi Esas No: 2018/58 Karar No: 2018/4376 Karar Tarihi: 16.04.2018
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2018/58 Esas 2018/4376 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, hakkında gerçekleştirilen gözaltı ve tutuklama işlemleri nedeniyle tazminat talebinde bulunmuş ve mahkeme tarafından talebin kısmen kabul edilmesiyle 1.283,82 TL maddi, 3.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Ancak, dava dilekçesinde tutuklama tarihinden itibaren faiz talebinde bulunulmuş olmasına rağmen, hükmolunan maddi ve manevi tazminatlar için gözaltı tarihinden itibaren faize hükmedilmesi kanuna aykırıdır. Bu nedenle, kararın yeniden incelenerek bu hususun düzeltilmesi gerektiği belirtilmiştir. Mahkeme kararı ise 466 sayılı Kanun Dışı Yakalanan veya Tutuklanan Kimselere Tazminat Verilmesi Hakkında Kanun'a göre verilmiştir ve davacının tazminat talebi söz konusu kanunun hükümlerine tabidir. Ayrıca, davacının kesinleşmiş beraat hükmüne tebliğ edilip edilmediği konusunda yeterli bilgi olmadığı için bu konuda bir değerlendirme yapılmamıştır.
12. Ceza Dairesi 2018/58 E. , 2018/4376 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Dava : 466 sayılı yasa uyarınca tazminat Hüküm : Davanın kısmen kabulü ile 1.283,82 TL maddi, 3.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine
Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; Gerekçeli karar başlığında "466 sayılı yasa uyarınca tazminat" yerine "yakalama veya tutuklama sonrası kyo veya beraat kararı verilmesi halinde tazminat (teşebbüs)" ibaresine yer verilmesi, mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım yanlışlığı, olarak kabul edilmiştir. Davacı hakkındaki gözaltına alma ve tutuklama işlemi, 1 Haziran 2005 tarihinden önce gerçekleştiğinden 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun"un 6. maddesine göre, davacının tazminat talebi 466 sayılı Kanun Dışı Yakalanan veya Tutuklanan Kimselere Tazminat Verilmesi Hakkında Kanun hükümlerine tabi olduğu, incelemeye konu olan dosya kapsamına göre kesinleşmiş beraat hükmünün davacıya tebliğ edildiğinin anlaşılamadığı, tazminat davasına dayanak teşkil eden mahkeme dosyasının içeriğine göre davacı hakkındaki beraat hükmünün 11/06/2012 tarihinde kesinleştiği, davanın 11/06/2015 tarihinde 10 yıllık süre dolmadan önce açıldığının anlaşılması karşısında süresinde açılan davanın kısmen kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından tebliğnamedeki bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir, Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; Dava dilekçesinde, tutuklama tarihinden itibaren faiz talebinde bulunulmasına rağmen, davacı lehine hükmolunan maddi ve manevi tazminatlar için, gözaltı tarihinden itibaren faize hükmedilmesi, Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapmayı gerektirmeyen bu hususun aynı Kanunun 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasının "1" ve "2" numaralı bentlerin faize ilişkin kısmında yer alan ""gözaltına alındığı 17/03/2005 tarihinden"" ibaresi çıkartılıp yerine ""tutuklandığı 18/03/2005 tarihinden"" ibaresinin yazılması suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun olan hükmün, DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 16/04/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.