16. Ceza Dairesi 2018/3530 E. , 2018/4191 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : 3713 sayılı Kanunun 3/1. maddesi atfıyla
TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 53,
58, 63. maddeleri gereğince mahkumiyet ve
mükerrirlere özgü infaz rejimine tabi tutulmasına dair
...Ağır Ceza Mahkemesinin 25.01.2018
gün ve 2017/764 esas, 2018/32 karar sayılı kararına
karşı yapılan istinaf başvurusunun sanık hakkında
tayin edilen sonuç cezanın düzeltilmek suretiyle
esastan reddi
Temyiz edenler : Sanık ve müdafii
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Sanığın duruşmalı inceleme talebinin yasal şartları oluşmadığından CMK"nın 299. maddesi gereğince REDDİNE,
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Silahlı terör örgüütüne üye olmak suçundan sanık ..."ın eylemine uyan TCK"nın 314/2, 53/1, 58/9, 3713 sayılı Kanunun 5/1 maddesi gereğince 10 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına dair ilk derece mahkemesince verilen hükmün istinafı üzerine, sübut ve vasıflandırmada bir hukuka aykırılık bulunmadığını, ancak verilen cezanın TCK"nın 61 ve 62. maddelerinde öngörülen ilke ve kıstaslara uyulmayarak orantısız biçimde fazla tayin edildiğini değerlendiren Bölge Adliye Mahkemesi Ceza Dairesinin, sübutu kabul ve vasfı tayin edilen suç için belirlenecek sonuç cezanın doğrudan takdire ilişkin olması nedeniyle 5271 sayılı CMK"nın 280/1-e,2 madde ve fıkraları gereğince usulüne uygun duruşma açıp, hukuka aykırı bulduğu ilk derece mahkemesi hükmünü kaldırarak yeniden hüküm kurması gerekirken, aynı kanunun 280/1-a ve 303/1 maddelerine yanlış anlam yükleyerek duruşma açmaksızın dosya üzerinden ilk derece mahkemesi hükmünü kaldırıp, yazılı şekilde sanığın neticeten 7 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin yeni bir hüküm kurmasında hukuki isabet bulunmamakta ise de, sanığın yararına olarak gerçekleştirilen iş bu hukuka aykırılık, CMK"nın 290/1 maddesi gereğince sanık aleyhine hükmün bozulmasına imkan tanımadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilme suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık ve müdafiinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 14.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.