1. Hukuk Dairesi 2014/22496 E. , 2017/2850 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı ... Sitesi Yöneticiliği vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."ün raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.
Davacı, davalı ile ortak mirasbırakanları ... "nin mirasçılardan mal kaçırmak amacı ile ve muvazaalı olarak kadastro tespiti sırasında dava konusu 140 ada 13 parsel sayılı taşınmazdaki 3/4 payını bağış sureti ile davalıya temlik ettiğini, 144 ada 175 parsel, 165 ada 134 parsel ve 119 ada 54 parsel sayılı taşınmazlarını ise zilyetlik ile iktisap etmiş gibi göstererek davalı eşi ... adına tescilini sağladığını, mirasbırakanın işlem tarihinde ehliyetli olmadığını, davalının zilyetlikle iktisap koşullarının oluşmayacağını, yapılan kadastro tespitlerinin yolsuz olduğunu ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile miras payı oranında adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, iddiaların doğru olmadığını, taşınmazları bedeli karşılığında edindiğini, 140 ada 13 parseldeki taşınmazın ise her nasılsa adına tescil edildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece ispatlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu tarla vasıflı 140 ada 13 parsel sayılı taşınmazın ... ’nin zilyetliğinde iken 1997 yılında davalılara bağışladığı gerekçesiyle 3/4 payının davalı ..., ¼ payının ise dava dışı ... adına 31.07.2003 tarihinde kadastro ile tespit ve tescil edildiği, yine çekişme konusu bağ vasıflı 144 ada 175 parsel ile tarla vasıflı 119 ada 54 parsel sayılı taşınmazların 31.07.2003 tarihinde, tarla vasıflı 165 ada 134 parsel sayılı taşınmazın ise 10.08.2007 tarihinde kadastro ile davalı ... adına tespit ve tescil edildiği anlaşılmaktadır.
Bilindiği ve 01.04.1974 tarih ve 1/2 sayılı İçtihatı Birleştirme Kararında belirtildiği üzere, mirasbırakanın asıl amacı bağış olduğu halde, mirasçısından mal kaçırmak için tapu sicilinde satış göstermek suretiyle yaptığı temliklerde görünürdeki satış akti muvazaa nedeniyle, gizlenen bağış akti ise şekil noksanlığı yönünden geçersizdir.
Ancak, tapuda kayıtlı olmayan taşınmazlar, taşınır mal niteliğindedir ve zilyetlikten ibaret olan hakkın devri suretiyle yapılan elden bağışlama sözleşmeleri hiçbir biçim koşuluna bağlı değildir. Bu nedenle de gizlenerek yapılan bağışlama niteliğindeki tasarruf geçerlidir. Mirasbırakan tarafından tapusuz taşınmazların zilyetliğinin devri suretiyle gerçekleştirirken geçerli işlemlere karşı 01.04.1974 tarih ve 1/2 sayılı İçtihatı Birleştirme Kararının uygulama yeri yoktur.Mirasbırakanın sağlığında, gerek 3.kişiden parasını ödeyerek almak suretiyle ve gerekse tarafından yaptığı bağış niteliğindeki kazandırmaların mirasbırakanın ölümünden sonra saklı payların zedelenmiş olduğunun saptanması halinde tenkise tabi tutulacağı kuşkusuzdur.
Somut olaya gelince; dava konusu senetsizden tespit edilen 144 ada 175 parsel, 165 ada 134 parsel ve 119 ada 54 parsel ile bağış biçiminde temlik edilen 140 ada 13 parsel sayılı taşınmazlar yönünden 01.04.1974 tarih ve 1/2 sayılı İnançları Birleştirme Kararının uygulama yerinin bulunmadığı ve muris muvazaasına ilişkin iddianın dinlenemeyeceği, koşullarının varlığı halinde 4721 sayılı TMK. nun 560 ila 571. maddelerinde öngörülen tenkis davasına konu edilebileceği açıktır. Oysa davada tenkis isteği bulunmamaktadır.
Hâl böyle olunca; muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı iptal ve tescil istekli davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
Davalı vekilinin bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 24.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.