16. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/14878 Karar No: 2017/7042 Karar Tarihi: 26.10.2017
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2015/14878 Esas 2017/7042 Karar Sayılı İlamı
16. Hukuk Dairesi 2015/14878 E. , 2017/7042 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :... MAHKEMESİ DAVALILAR : ... VE ARKADAŞLARI DAVA TÜRÜ : UYGULAMA KADASTROSU
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Uygulama kadastrosu sırasında ... Köyü çalışma alanında bulunan ve tapuda ... ile dava dışı ... ...ve diğerleri adına kayıtlı bulunan eski 113 parsel sayılı 3500 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 106 ada 27 parsel numarasıyla ve 2.824,49 metrekare yüzölçümlü olarak; davalılar murisi ... ... ...adına tapuda kayıtlı bulunan eski 114 parsel sayılı 3760 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 106 ada 26 parsel numarasıyla ve 4.471,34 metrekare yüzölçümlü olarak tespit edilmiştir. Davacı ..., uygulama kadastrosu sırasında kendisine ait taşınmazın yüzölçümünün eksildiği ve eksikliğin davalılara ait 106 ada 26 parsel sayılı taşınmazdan kaynaklandığı iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine ve çekişmeli taşınmazların uygulama tespiti gibi tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesi içeriğinden ve davacının yüzölçümünün eksildiği belirlendiğini iddia ettiği 106 ada 27 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydından, davacı ile paydaş olan başka malikleri de olduğu anlaşılmaktadır. Davanın açılış şekli itibarı ile tüm paydaşlar yönünden istemde bulunulduğu anlaşılmaktadır. Paylı (müşterek) mülkiyet halinde bir paydaşın diğeri adına dava açma yetkisi olmadığı kuşkusuzdur. Hal böyle olunca; mahkemece, davacıya diğer paydaşların da davaya katılımını sağlaması için süre ve imkan tanınmalı bu şekilde taraf teşkilindeki eksikliğin tamamlanması halinde yargılamaya devamla tüm tarafların iddia ve savunmaları ile ilgili deliller toplanıp, birlikte değerlendirilmek suretiyle, sonucuna göre hüküm kurulmalıdır. Mahkemece bu hususun göz ardı edilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair yönlerin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 26.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.