12. Hukuk Dairesi 2016/15722 E. , 2017/7720 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Şikayetçi borçlu hakkında bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla yapılan takip sebebiyle, borçlunun, haciz konulan, kat irtifaklı tapu halindeki ... İlçesi, 2870 Ada 11 Parsel sayılı taşınmazının inşaatının tamamlanması sebebiyle, kat irtifakının terkini ve yeniden tescil işlemi yapılmasına ilişkin taleplerinin, icra müdürlüğünce, alacaklının muvafakatinin bulunmadığı gerekçesiyle 01.03.2016 tarihinde reddedilmesi üzerine, anılan kararın iptali istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, şikayetin kabulü ile kararın kaldırılmasına karar verildiği görülmüştür.
Anayasa’nın 35. maddesinde; herkesin, mülkiyet ve miras haklarına sahip olduğu, bu hakların ancak kamu yararı amacıyla, kanunla sınırlanabileceği, mülkiyet hakkının kullanılmasının toplum yararına aykırı olamayacağı hükme bağlanmıştır. Mülkiyet hakkı, kişiye, başkasının hakkına zarar vermemek ve yasaların koyduğu sınırlamalara uymak koşuluyla, sahibi olduğu şeyi dilediği gibi kullanma, ürünlerinden yararlanma ve tasarruf olanağı veren bir haktır. Bu bağlamda, alacak hakkı da, mülkiyet hakkı kapsamındadır (Anayasa Mahkemesi 06.11.2011, 19/4: RG 12.04.2011, Sa. 27903).
2004 Sayılı İcra İflas Kanunu"nun 91/1-ilk cümlesinde; "Taşınmazın haczi ile tasarruf hakkı, Medeni Kanun"un 920 nci maddesi anlamında tahdide uğrar." hükmüne yer verilmiştir. Tapu kütüğünde malikin tasarruf yetkisinin sınırlanmasına ilişkin şerhler, kural olarak Türk Medeni Kanunu"nda düzenlenmektedir. Türk Medeni Kanununun 1010. maddesinin birinci fıkrasının 2. bendinde; haczin de tapu kütüğüne şerh verilmek suretiyle, malikin tasarruf yetkisinin kısıtlanacağı öngörülmüştür.
Somut olayda, şikayetçi borçlunun, maliki olduğu hacizli taşınmazın kat irtifakı terkini işlemi için, ... Kaymakamlığı Tapu Müdürlüğüne başvurusu üzerine, taşınmazın tapu kaydında 21/11/2014 tarihli ve 66201 yevmiye numaralı haciz şerhi bulunduğundan, tapu müdürlüğünce icra müdürlüğüne yazılan 15.12.2015 tarihli yazıda, talep gibi işlem yapılmasına muvafakat edilip edilmeyeceği ve işlem yapılmasında bir sakınca bulunup bulunmadığının sorulması üzerine, icra müdürlüğünce, bu hususta çıkarılan muhtıraya cevaben, alacaklı tarafından, kat irtifakı işlemine muvafakat edilmediğinin bildirilmesi üzerine, icra müdürlüğünce şikayete konu 01.03.2016 tarihli kararın verildiği görülmüştür.
Yukarıda açıklanan ilkeler ve yasa hükümleri gözetildiğinde, tasarruf yetkisinin kısıtlanmasının, hak sahibinin değil, hak sahibinin hukuki durumu sebebiyle yapacağı hukuki işlemlerden zarar görebilecek olan kişileri korumak amacıyla getirilmiş olduğunun ve taşınmazın tapu kaydına işlenen haciz şerhi ile borçlunun, şikayete konu işleme ilişkin tasarruf yetkisinin geçici olarak kısıtlandığının kabulü gerektiğinden, mahkemece şikayetin reddi gerekirken, yazılı gerekçe ile kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.05.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.