Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/30544
Karar No: 2020/7537
Karar Tarihi: 23.06.2020

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/30544 Esas 2020/7537 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)22. Hukuk Dairesi         2017/30544 E.  ,  2020/7537 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, davacının ... Genel Müdürlüğünün asıl işveren olarak ihale ettiği, ... ... Baraj Yolu İnşaatında, ... Barajı ... Sulama Kanalı İnşaatında, ... Kızı ... Sulaması 2. Kısım Ana ... İnşaatında, ... Barajı İnşaatında farklı şirketler bünyesinde kamyon şoforü olarak çalıştığını; iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından haklı bir neden olmadan feshedildiğini ileri sürerek kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı ile birlikte bir kısım işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, davalı kurumun asıl işveren sıfatının bulunmadığını, ihale suretiyle işin tamamını devreden kurumun ihale makamı sıfatına sahip olduğunu bu nedenle davanın husumet yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz Başvurusu:
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    Gerekçe:
    Taraflar arasında öncelikle çözümlenmesi gereken uyuşmazlık davalı ... ile ihbar olunan şirketler arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi kurulup kurulmadığı, anahtar teslimi ile iş verilip vermediği konusundadır.
    4857 sayılı İş Kanunu"nun 2/6 maddesi uyarınca, “Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir.
    Alt işverene verilen iş, işyerinde mal veya hizmet üretiminin yardımcı işlerinden olmalıdır. Asıl işin bölünerek alt işverene verilmesi durumunda ise, verilen iş işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren bir iş olmalıdır.
    Asıl işveren-alt işveren ilişkisinin gerçekleşmesi için, asıl işverenin mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işi yada asıl işin bir bölümünü alt işverene vermesi gerekir. Verilen iş, mal veya hizmet üretimine ilişkin olmayan bir iş ise, bu tür bir ilişki doğmaz.
    Alt işveren-asıl işveren arasındaki ilişki, niteliğine göre, eser, taşıma, kira gibi sözleşmelere dayanır. Alt işveren üstlendiği işi sözleşme koşulları doğrultusunda, ama kendi adına ve bağımsız bir biçimde yürütür. Çalıştırdığı işçilerle kendi adına iş sözleşmesi yapar; gerekli talimatları verir; işçilere ücretlerini kendisi öder; ücret bordrolarını düzenler; ... primlerini yatırır.
    Öncelikle asıl iş, yardımcı iş ve anahtar teslimi iş kavramları üzerinde durmak gerekir.
    Asıl iş, mal ve hizmet üretiminin esasını oluşturan iştir ve bu iş doğrudan üretim organizasyonu içinde yer alır ve üretimin zorunlu unsurdur. Asıl işverenin faaliyet alanına göre belirlenir.
    Yardımcı iş, işyerinde yürütülen mal veya hizmet üretimine ilişkin olmakla beraber, doğrudan üretim organizasyonu içerisinde yer almayan, üretimin zorunlu bir unsuru olmayan, ancak asıl iş devam ettikçe devam eden ve asıl işe bağımlı olan iştir. Anahtar teslimi işten bahsedilmesi için;
    Alt işverenin asıl işverenden aldığı işin, Asıl işverenin sigortalı çalıştırdığı işe göre ayrı ve bağımsız bir nitelik taşıması, işyerindeki üretimle ilgisinin olmaması veya asıl işin tamamlayıcısı niteliğinde bulunmaması, verilen işin asıl iş yada yardımcı iş niteliğinde olmayıp, başkaca bağımsız bir iş olması gerekir.
    Burada önemli olan asıl işverene ait “iş” kavramının hangi iş olduğudur. Asıl işverene ait olan ve alt işverenin yapacağı iş, asıl işverenin ürettiği mal ve hizmet süreci içinde veya tamamlayıcı olmalıdır.
    İşin bir bölümünde işçi çalıştırmayan, işin tamamını anahtar teslimi ve ihale yolu ile başkasına devreden ve işten elini çeken kişi asıl işveren olarak nitelendirilemez.
    Görüldüğü gibi anahtar teslimi işte, işverenin asıl faaliyet alanı olan mal ve üretim alanı dışında bir yapım işi sözkonusudur.
    Bu anlamda asıl işverenin faaliyet alanı olmadığı ve devamlılık göstermediği sürece anahtar teslimi sureti ile verilen yapım ve inşaat işleri, mal ve hizmet üretimine ilişkin işler olarak kabul edilemez. Zira bir kişinin faaliyet alanı yapım ve inşaat işi ise bu zaten asıl iş kapsamında değerlendirilir. Asıl iş için ise mal ve hizmet üretim unsuru aranmaz.
    Somut olayda davacının 20.03.2009-30.04.202 tarihleri arasında davalı ... Müdürlüğüne bağlı çeşitli işyerlerinde çalıştığı, dava dışı ihbar olunan şirketler ile davalı ... arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunduğu kabul edilerek hesaplanan alacaklar hüküm altına alınmıştır.
    Dosya kapsamında bulunan kayıtlara göre davacının 20.03.2009-02.06.2009 tarihleri arasında ... İnş. San. ve Tic. A.Ş.’ye ait ... ... Baraj yolu inşaatında, 03.06.2009-31.03.2010 tarihleri arasında İlci İnş. San. ve Tic. A.Ş’ye ait ... Barajı ... Sulama kanalı inşaatında, 01.04.2010-10.06.2010 tarihleri arasında ... İnş.& ... ortaklığına ait ... kızı ... Sulaması 2. Kısım Ana ... İnşaatında, 11.06.2006-05.08.2010 tarihleri arasında ...Adi ortaklığına ait ... Barajı inşaatında, 06.08.2010-21.12.2010 ... İnş.& ... ortaklığına ait ... kızı ... Sulaması 2. Kısım Ana ... İnşaatında, 21.12.2010-30.04.2012 tarihleri arasında ...Adi ortaklığına ait ... Barajı İnşaatında çalıştığı anlaşılmaktadır. Mahkemece bu şirketler ile davalı ... arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunduğu, dava dışı şirketler arasında da işyeri devri bulunduğu kabul edilerek davacının son ücreti ve toplam çalışma süresi üzerinden hesaplanan alacaklardan davalı ... Müdürlüğünün sorumlu olduğu sonucuna varılmış ise de, eksik inceleme ile karar verilmesi hatalı olmuştur. Davacının çalıştığını bildirdiği her bir işyerinin ... tarafından ihale edilen ... inşaatı, baraj inşaatı, baraj yolu inşaatı gibi farklı işlere ilişkin olduğu, ancak mahkemece bu işlere ilişkin sözleşmeler dosyaya getirtilmeden ve ihbar olunan şirketler ile davalı arasındaki ilişkiye yönelik araştırma yapılmadan sonuca ulaşıldığı tespit edilmektedir.
    Davacının birden fazla şirket bünyesinde ayrı ayrı yerlerde çalıştığı göz önünde bulundurularak, öncelikle bu şirketler ile davalı ... arasındaki tüm sözleşmeler ve ekleri ile davacı işçiye ait tüm Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtları eksiksiz olarak dosyaya getirtilmeli, şirketler ile davalı arasındaki sözleşmeler ayrı ayrı incelenerek taraflar arasındaki işin anahtar teslimi bir iş mi, yoksa asıl işveren alt işveren ilişkisi kapsamında bir iş mi olduğu ayrı ayrı netleştirilmeli ; oluşacak sonuca göre davalı ... Müdürlüğünün davacının talep ettiği alacaklardan sorumlu olup olmadığı belirlenmelidir.
    Belirtilmesi gereken bir diğer husus ise, davalı ile dava dışı şirketler arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunduğunun kabulü halinde dahi, alt işverenler arasında işyeri devri bulunup bulunmadığı yönünden ayrıca değerlendirme yapılması gerektiğidir. Alt işverenler arasında işyeri devrinden söz edebilmek için, davacının aynı hizmet alım sözleşmesi kapsamında aynı işyerinde değişen alt işverenler bünyesinde, ancak makul sayılabilecek (10-15 gün) kadar kısa aralıkla çalışması gerekmektedir.
    Açıklanan ilke ve esaslara uyulmadan eksik inceleme ve araştırma ile, davalının asıl işveren sıfatıyla davacının tüm çalışma süresine isabet eden alacaklardan sorumlu olduğu yönünde karar verilmesi hatalı olup, kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.
    Karar başlığında ihbar olunan şirketlere yer verilmemesi bir başka hatalı yön olup kararın bu sebeple de bozulması gerekmiştir.
    Sonuç: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz sebeplerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 23.06.2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi