Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/4631
Karar No: 2015/13252
Karar Tarihi: 21.10.2015

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/4631 Esas 2015/13252 Karar Sayılı İlamı

19. Hukuk Dairesi         2015/4631 E.  ,  2015/13252 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının Bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Davacı vekili, müvekkilinin .... adına kayıtlı ... plakalı aracı davalıdan satın aldığını ve karşılığında 30.04.2008 den başlamak ve 30.01.2011 de sona ermek üzere toplam 100.000 Euro bedelli 42 adet senet verdiğini, davalının aracın kullanımından kaynaklanan sorumluluğunu ortadan kaldırmak için müvekkili ile kendi şirketi arasında muvazaalı bir taşıt kira sözleşmesi yapılmasını istediğini, müvekkili tarafından 6 adet senedin ödenmesine karşın davalı tarafından aracın devrinin verilmediğini, bu sebeple müvekkili tarafından diğer senetlerin ödenmediğini ve davalının sahip olduğu şirket tarafından muvazaalı kira sözleşmesinin fesh edilerek bedelsiz kalan senetlerin takibe konulduğunu belirterek gününde ödenen 12.000 Euro tutarındaki senet bedellerinin davalıdan tahsiline, davalı tarafından takibe konulan senetlerin bedelsiz kalmaları nedeniyle davacının borçlu olmadığının tespitine, haksız ve kötü niyetle yapılan icra takibi nedeniyle kötü niyet tazminatına hükmolunmasına, henüz vadesi gelmemiş ve icra takibine konu olmamış senetlerin müvekkiline iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, müvekkilinin dava dışı ...."nin yöneticisi olduğunu, müvekkili ile davacı şirket arasında araç satım sözleşmesi akdedilmediğini, müvekkilinin davada sıfatı bulunmadığını, esas bakımından ise dava konusu 10 P 4055 plaka sayılı çekicinin ... adına kayıtlı olduğunu, davacı şirkete kiralanan bu aracın kira sözleşmesinin gereklerinin yerine getirilmemesi nedeniyle fesh edildiğini, muvazaalı kira sözleşmesi yapılmadığını, davacının ...."den satın aldığı araçlardan dolayı çok miktarda borcu olduğunu, .... İcra Müdürlüğü"nün 2009/1352 E. ve .... İcra Müdürlüğü"nün 2009/3346 E. sayılı dosyalarında bu tahsilatların yapılabildiğini bildirerek davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece toplanan delillere göre, davacı ile davalı arasında dosyaya ibraz edilen kira sözleşmesi dışında herhangi bir satış sözleşmesinin davacı tarafından ibraz edilmediği, davanın ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Hükmüne uyulan Dairemiz Bozma ilamında “..Davacı taraf muvazaalı kira sözleşmesi şeklinde düzenlenen satım sözleşmesine istinaden davalıya verdiği bonoların bedelsiz kaldığı gerekçesiyle davalıya borçlu olmadığının tespitini ve ödenen bono bedellerinin tahsilini talep etmiştir. Dava konusu bonolar davacı şirket tarafından davalı ... lehine keşide edilmiştir. Davalı tarafça cevap dilekçesinde davacı tarafından yapılan ödemelerin davacı ile dava dışı .... arasındaki araç satım sözleşmesine istinaden yapılan ödemeler ile araç kira ücretine ilişkin ödemeler olduğu iddia edilmiş, dava dışı .... ile davalı şirket arasındaki Volvo marka çekici konulu araç satım sözleşmesinin incelenmesinden ise satım bedelinin tamamının ödendiği anlaşılmıştır. Mahkemece davacı ve davalı iddiaları üzerinde yeterince durulmaksızın eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.” denmektedir.
    Mahkemece Dairemiz Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada, davalının dava konusu ... plakalı çekicinin davacıya kiralandığına dair iddiasını ispat edemediği, taraf defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucu alınan bilirkişi raporunda söz konusu taşıt kira sözleşmesinin tarafların ticari defterlerine usulüne uygun olarak işlenmediği, yine dava konusu düzenlenen senetlerin de tarafların ticari defter ve kayıtlarında yer almadığı, bu durumda taraflar arasındaki taşıt kira sözleşmesinin gerçekte bulunmadığı, davacının iddialarının aksine dava konusu senetlerin kaynağı borcun varlığının davalı tarafından ispat edilemediği gerekçesiyle, davacının ödenen 6 adet senet yönünden istirdat talebinin kabulü ile 12.000 Euro"nun dava tarihindeki TL karşılığı 25.522,80 TL"nin, davalının temerrüde düştüğü 07.03.2009 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, dava konusu iki adet icra takip dosyasına konu senetler sebebiyle davacının borçlu olmadığının tespiti ile iş bu iki adet icra takibinin iptaline, davacının 03.04.2008-30.03.2011 tarihleri arasında vadeli toplam 42 adet senet sebebiyle davalıya borçlu olmadığının tespiti ile senetlerin davacıya iadesine, iki adet icra takip dosyası üzerinden yapılan icra takipleri sebebiyle talep edilen alacak miktarları üzerinden %40 oranında tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
    Mahkemece, Dairemiz bozma kararına uyulmuş ise de, savunma açıklattırılmadan ve iddia ve savunma net olarak tespit edilmeden yetersiz araştırmaya göre hüküm oluşturulmuştur. Zira, dava “malen” kaydı bulunan, davacının keşidecisi, davalının ise lehtarı bulunduğu bonolardan dolayı borçlu bulunmadığının tespiti ve yapılan ödemelerin istirdadı istemine ilişkindir. Davalı, lehtarı bulunduğu dava konusu bonolar yönünden dava dışı şirketle ilgili birtakım beyanlarda bulunmuş, bu bonoların kendisine verilmesi konusunda savunmalarında açık bir beyana rastlanılamamıştır. Bu durumda Mahkemece, 6100 sy. HMK"nın 31. maddesinde düzenlenmiş olan hakimin davayı aydınlatma ödevi çerçevesinde, davalı ya da vekiline savunmasının açıklattırılması ve bunun sonucunda tespit edilecek savunma ve iddia, toplanan delillerle birlikte değerlendirilerek uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı vekilinin öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 21.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi