8. Hukuk Dairesi 2010/3689 E. , 2010/5309 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Katkı Payı Alacağı
... ile ... ve müşterekleri aralarındaki katkı payı alacağı davasının kabulüne dair ... Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 21.04.2009 gün ve 54/129 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalılar vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... vekili, evlilik birliği içinde edinilen 878 ada 68 parselde 61 numaralı mesken ile 390 ada 13 parselde 1 numaralı dükkanın ölü koca adına kaydedildiğini, evlilik süresince edinilen malvarlığına katkıda bulunulduğunu, vekil edeninin ½ katkısı karşılığı 20.000 TL katkı payı alacağının faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı ... ve müşterekleri vekili, miras bırakanları-davacının kocası ...’ın yeraltında ve ağır işlerde çalıştığını, kazancının davacıdan daha fazla olduğunu, kaldı ki evlilik birliği içinde edinilen davacı adına kayıtlı taşınmazlarda bulunduğunu açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne; taleple bağlı kalınarak 20.000 TL. katkı payı alacağının dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesi üzerine, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı ile tarafların miras bırakanı İbrahim Çam 21.2.1975 tarihinde evlenmişler; kocanın 4.7.1999 tarihinde ölümü üzerine evlilik birliği son bulmuştur. (TMK.nun 225). Başka mal rejimi seçildiği ileri sürülmediğine göre, eşler arasında evlilik tarihinden ölüm tarihine kadar 743 sayılı MK.nun 170. maddesi uyarınca mal ayrılığı rejimi geçerlidir. Eşler arasındaki mal rejimi kocanın öldüğü 4.7.1999 tarihi itibariyle sona ermiştir. Dosya içinde mevcut mirasçılık belgesine göre İbrahim Çam’ın ölümü üzerine davacı-karısı ile davalı-kardeşleri mirasçı olarak kalmıştır.
Dava konusu 878 ada 68 parselde bulunan 61 numaralı mesken 12.6.1981, 390 ada 13 parselde bulunan 1 numaralı dükkan ( imar uygulaması ile 7827 ada 4 parsel ) 14.8.1985 tarihinde tarafların miras bırakanı-davacının kocası İbrahim Çam adına satış yoluyla edinilmiş, dava tarihinden önce 1.6.2007 tarihinde davalıların başvurusuyla tapuda verasette iştirak halinde taraflar adına intikal yapılmıştır.
Davacı, dava konusu taşınmazların edinilmesine katkıda bulunduğunu ileri sürerek katkı paya alacağı isteğinde bulunmuştur. Davalılar, davacı adına kayıtlı taşınmazlar da bulunduğunu bildirerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davacı kadın ile kocanın kazançlarının birbirine yakın bulunduğu gerekçesiyle davacının ½ katkısı olduğu, niza konusu taşınmazların dava tarihi itibariyle saptanan değerleri ve talep edilen miktar nedeniyle davanın kabulü gerektiği belirtilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Dava konusu taşınmazların edinim tarihleri itibariyle eşler arasında 743 sayılı MK.nun 170. maddesi hükmü uyarınca mal ayrılığı rejimi geçerli olduğundan uyuşmazlığın Borçlar Kanunu’nun genel hükümlerine göre çözüme kavuşturulması gerekir. Buna göre, eşlerin birbirlerinin mal varlıklarının edinilmesine katkılarının kanıtlanması durumunda, katkı oranında alacak hakkı doğar. Somut olayda davacı 1973 yılından itibaren, ölü kocası ise 1976 yılından itibaren yurtdışında işçi olarak çalışmıştır. Tarafların gelirlerine ilişkin bir kısım belge ve bilgiler getirtildiği halde bilirkişi mütaalasına başvurulmadan karar verilmesi doğru olmamıştır.
Mahkemece yapılacak iş, tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda tüm gelir bilgilerinin evlenme tarihlerinden başlayarak dava konusu taşınmazların edinildiği tarihleri de kapsar şekilde getirtilmesi ve dosya arasına konulması, bundan sonra dosyanın bilirkişiye tevdii ile kocanın 743 sayılı MK.nun 152. maddesi hükmü uyarınca aileyi geçindirme yükümlülüğünün ve tarafların sosyal konumları gözönünde tutularak kişisel giderlerinin, ayrı ayrı toplam gelirlerinden düşürülmesi, böylece her birinin ayrı ayrı tasarruf miktarlarının bulunması, davacının her iki eşin toplam tasarruf miktarı karşısındaki katkı oranının tesbiti ve taşınmazların dava tarihine göre belirlenecek sürüm değerleriyle çarpılması sonucu davacının katkı payı alacağı hesaplanmalı ve hüküm kurulurken istek gözetilmelidir. Eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulmuş olması doğru olmamıştır.
Davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile usul ve yasa hükümlerine uygun bulunmayan hükmün açıklanan nedenlerle HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve 270,00 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalılara iadesine 04.11.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.