11. Hukuk Dairesi 2015/7323 E. , 2016/3572 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 10/06/2014 tarih ve 2012/109-2014/365 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi asıl ve birleşen davada davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, 15/07/2010 ödeme tarihli 09/04/2010 tanzim tarihli keşidecisi ..., lehtarı ... yetkili hamili davacı ... olan 2.950,00 TL bedelli senetteki imzanın davalılara ait olduğundan bahisle 2.950,00 TL alacağın 15/07/2010 tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar ön inceleme duruşmasındaki beyanlarında, davayı kabul etmediklerini, imza atmasını bildiklerini ancak okur yazarlıklarının bulunmadığını, senetteki imzaların kendilerine ait olmadığını, davanın reddini istemişlerdir.
Davacı vekili birleşen davada, müvekkilinin serbest muhasebeci mali müşavir olarak ... "ye hizmet verdiğini, hizmeti karşılığında cirolu olarak 09/04/2010 düzenleme 15/07/2010 vade tarihli, 6.021,50 TL, 7.479,57 TL ve 2.950,07 TL bedelli 3 adet senet aldığını, önce bu senetler için ödeme talep edildiğini, ödemenin yapılmaması üzerine de ... İcra Müdürlüğü"nün 2010/9640, 2010/9641 ve 2010/9642 Esas sayılı dosyaları ile icra takibine geçildiğini, akabinde her üç senet borçlusu ... tarafından ... İcra Hukuk Mahkemesi"nin 2010/1086 Esas, ... tarafından ... İcra Hukuk Mahkemesi"nin 2010/1085 Esas ve ... tarafından ... İcra Hukuk Mahkemesi"nin 2010/1087 Esas sayılı dosyaları ile imzaya itiraz edildiğini, bu davalardan 2010/1085 ve 2010/1087 Esas sayılı dosyalarının red ile ... tarafından açılan davanın ise kabulüne karar verildiğini, ancak bu senetteki imzanın da diğer iki davalı tarafından atıldığı kanaatiyle ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2012/109 Esas sayılı dosyası ile ... ve ... aleyhine alacak davasının ikame edildiğini, davalılarının müvekkili aleyhine resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlamaları nedeniyle ... Cumhuriyet Başsavcılığı"na suç duyurusunda bulunduklarını ancak ... Cumhuriyet Başsavcılığının 2011/5575 hazırlık numaralı dosyasında alınan ekspertiz raporu ile dava konusu senet de dahil her üç senet açısından imzaların borçlulara ait olduğunun ispatlandığını ve takipsizlik kararı verildiğini ileri sürerek, dosyaların birleştirilmesine ve davanın kabulü ile 2.950,00 TL alacağın 15/07/2010 vade tarihinden itibaren ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... dava konusu senetten dolayı hakkında icra takibi başlatıldığını, süresinde takibe itiraz ettiğini, itiraz üzerine ... İcra Hukuk Mahkemesi"nin 2010/1086 Esas sayılı dosyası ile imzaya itirazının kabul edildiğini, bilirkişi incelemesi yaptırıldığını ve bilirkişi incelemesinden sonra senetteki imzanın kendisine ait olmadığının tespit edildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; esas dosyada alınan bilirkişi raporunda senetteki imzaların ... ile ... eli ürünü olmadığının tespit edildiği gerekçesiyle, asıl davanın ispatlanamadığından reddine, birleşen dosyada ise, imzaya itiraza ilişkin ... İcra Hukuk Mahkemesi"nin 2010/86 Esas, 2011/874 Karar sayılı ilamın kesinleştiği anlaşılmakla bu dosyada alınan bilirkişi raporu ve verilen kesin mahiyetteki karar da senetteki imzanın ..."un elinden çıkmadığı tespit olunduğu bu haliyle davanın ispatlanamadığı gerekçesiyle, birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, asıl ve birleşen davada davacı vekili temyiz etmiştir.
1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, asıl davada davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile asıl davada verilen kararın onanması gerekmiştir.
2-Birleşen davada davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; somut uyuşmazlıkta, davacı senede dayalı alacak isteminde bulunmuş, davalı ise, senet üzerindeki imzanın kendisine ait olmadığını savunmuştur. Mahkemece davalı ... yönünden bilirkişi marifetiyle imza incelemesi yaptırılmaksızın, adı geçen davalı hakkında daha önce verilen kesin nitelikteki icra hukuk mahkemesi ilamına dayalı olarak davanın reddine karar verilmiştir.
Oysa; İcra Hukuk Mahkemeleri sınırlı yetkili mahkemeler olup kural olarak bu mahkemelerden verilen kararlar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmezler. Bu nedenlerle mahkemece somut olay bakımından usulüne uygun bir şekilde imza incelemesi yaptırılıp tüm deliller birlikte değerlendirildikten sonra varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken; yanılgılı değerlendirme sonucu, genel mahkemeyi bağlayıcı niteliği bulunmayan icra hukuk mahkemesinde alınan bilirkişi raporunun hükme esas alınarak, yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, birleşen davada verilen hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle asıl davada davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile asıl davada verilen kararın ONANMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle birleşen davada davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile birleşen davada verilen kararın davacı yararına BOZULMASINA, istek halinde aşağıda yazılı 26,20 TL harcın temyiz eden asıl davada davacıya iadesine, 04.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.