8. Hukuk Dairesi 2017/2344 E. , 2019/2014 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil Olmadığı Takdirde Katkı Payı ve Katılma Alacağı
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada bozma sonrası yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün davacı vekili ve davalı vekili taraflarından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı ... vekili, evlilik birliği içinde tarafların eşit katkısı ile satın alınıp davalı erkek adına kayıt edilen yedi adet taşınmaz ve bir adet traktör bulunduğunu açıklayarak fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla davalı adına olan kayıtların 1/2 oranda iptali ile davacı adına tescilini, bu mümkün olmadığı takdirde alacağın faiziyle davalıdan tahsilini talep etmiş harca esas değer 10.000,00 TL olarak bildirilmiştir. Yargılama devam ederken 25.04.2011 tarihinde 70.000,00 TL değer üzerinden tamamlama harcı yatırılmıştır.
Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, yapılan ilk yargılamada davanın HMK"nin 150/6. maddesi gereğince açılmamış sayılmasına karar verilmiş; davacı vekili tarafından yapılan temyiz itirazı üzerine Dairenin 2013/24099 Esas, 2014/19679 Karar sayılı ilamıyla HUMK"un 409. maddesi gereğince davacının davasını 2. kez takipsiz bırakması halinde üçüncüsünde davanın açılmamış sayılmasına karar verilebileceği, davacı tarafın 16.07.2013 tarihli duruşmaya katılmamış olması nedeni ile dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken 6100 sayılı Kanun"un 150/6 maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle hüküm bozulmuştur.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde davanın kısmen kabulü ile dava konusu edilen malvarlığından sadece 1222 ada 73 parsel yönünden 40.198,86 TL alacağın karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, sair alacak taleplerinin ise reddine karar verilmiştir. Hüküm, süresi içerisinde davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1.Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine, takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davalı vekilinin tüm ve davacı vekilinin aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Davacı vekilinin eşler arasında mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde edinilen 48 parselde kayıtlı 2 nolu dükkan, 37 parselde kayıtlı 11 nolu dükkan, 18 parselde kayıtlı taşınmazdaki 5/6 hisse, 3 parselde kayıtlı 2 nolu mesken yönünden katkı payı alacağına yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Mahkemece, taşınmazlar yönünden katkı payı alacağı talebi, davacının herhangi bir mesleki eğitiminin olmadığı ev hanımı olduğu, yöresel örf adetlere göre zaman zaman hasat dönemlerinde eşine destek olmak için çalışması olmuşsa da bu çalışmanın makineli tarım yapılan dönemde aktif olarak gelir getirici bir çalışma olmadığı sonucuna varıldığı ve ayrıca davalının savunmasını destekler tanık beyanları tapu kayıtlarına göre 01.01.2002 tarihinden önce davalının mal varlığında büyük oranda davalının babasının katkısı bulunduğu, yöredeki adetlere göre de sağlığında davalının babasının çocuklarına gelecekte mirasçılar arası anlaşmazlık olmaması için taşınmaz satın almasının uygun olduğu, davacının davaya konu edilen taşınmazlarda bir katkı payı alacağının olmadığı kanaatine varılarak talep sonucu reddedilmiş ise de, gerekçe dosya kapsamı ile örtüşmemektedir.
Dosya kapsamı incelendiğinde, yukarıda sayılan taşınmazların davalının babası tarafından parası ödenerek satın alındığının (3 parselde kayıtlı 2 nolu mesken için davacının kabulünde olan bir kısım ödeme hariç) ispatlanamadığı, bundan ayrı tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve iddiayı doğrular her iki taraf tanık beyanlarından davacının taşınmazların edinildiği tarihlerde pamuk, buğday ve zeytin bahçelerinde çalıştığı, bu çalışmasının aile üyesi olmasının gerektirdiği olağan katkıyı aşar nitelikte olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemenin davacının katkısı olmadığına ilişkin tespit yerinde olmamıştır. Davacı tarafın, söz konusu işleri yapmak suretiyle sürekli ve düzenli kazanç elde ettiğinin, sayılan taşınmazların edinilmesinde bir miktar katkısının olduğunun kabulü gerekmektedir. Ne var ki dosya kapsamında taşınmazların edinilmesine katkı oranlarını belirleyecek yeterli veri bulunmamaktadır.
Mahkemece yapılması gereken iş, TMK"nin 4. ve TBK"nin 50. maddesi uyarınca, hukuk ve hakkaniyete uygun bir katkı oranının takdir edilmesi, bu oran 48 parselde kayıtlı 2 nolu dükkan, 37 parselde kayıtlı 11 nolu dükkan, 18 parselde kayıtlı taşınmazdaki 5/6 hisse yönünden dava tarihi itibariyle değerleri ile çarpılması, 3 parselde kayıtlı 2 nolu mesken yönünden ise, bu mesken alınırken davalının babası tarafından bir kısım para verildiğine ilişkin davacı tarafın kabulü de gözetilerek baba tarafından karşılanan 2.000.000.000,00 eTL"nin davalının kişisel malı olduğunun kabulüyle taşınmazın edinme tarihindeki değer içindeki oranının tespit edilmesi, bu oranın taşınmazın dava tarihi itibariyle değerle çarpılarak davalı lehine denkleştirecek miktar belirlenip düşümü yapıldıktan sonra kalan değer ile Mahkemenin az yukarıda izah edilen şekilde belirleyeceği davacının katkı oranının çarpılması, sonuç olarak belirtilen taşınmazlar için bulunacak miktarlar yönünden talepde gözetilmek suretiyle davacının katkı payı alacağı isteğinin kabulüne karar vermek olmalıdır.
3. Davacı vekilinin 35 T 0584 plakalı traktöre yönelik diğer temyiz itirazlarına gelince;
Mahkemece, tasfiyeye konu edilen traktörün tamamı yönünden red kararı verilmiş ise de; dosya içerisindeki bilgi, belge ve beyanlar incelendiğinde traktörün 1/2 hissesinin eşler arasında edinilmiş malllara katılma rejiminin geçerli olduğu 28.06.2004 tarihinde dava dışı İzzet mirasçılarına bedeli ödenmek suretiyle satın alınıp, davalı adına trafikte tescil edildiği sabittir. Mahkemece, bu 1/2 hissenin TMK"nin 222 maddesi hükmü gereği aksi ispat edilemediğine göre edinme tarihi itibariyle davalının edinilmiş malı olduğunun kabulü gerekirken, bu hisse yönünden de talebin reddi hatalı olmuştur. Mahkemece yapılacak iş; Yasa ve Daire uygulamasına uygun şekilde 1/2 hisse yönünden davacı lehine katılma alacağı hesabının yapılması ve talep miktarı gözetilerek karar verilmesi olmalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) ve (3) nolu bentlerde gösterilen nedenlerle davacı vekilinin yazılı temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollaması ile HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, davalı vekilinin tüm ve davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının yukarıda (1). bentte gösterilen nedenle reddine, taraflarca HUMK"un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 686,50 TL onama harcının temyiz harcına mahsubu ile kalan 2.059,48 TL davalıdan alınmasına, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine 26.02.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.