17. Hukuk Dairesi 2015/15504 E. , 2018/7674 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili; 02/02/2014 olay tarihinde ehliyetsiz sürücü davalı ..."ın sevk ve idaresindeki babası ..."a ait araçla yüksek hızla seyrederken direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu meydana gelen kazada araç içerisinde bulunan ..."ün vefat ettiğini, olayda davalının tam kusurlu bulunduğunu ileri sürerek anne ... için 30.000,00 TL, baba ... için 30.000,00 TL kardeşleri Sümeyye ve ... için ayrı ayrı 20.000,00"şer TL olmak üzere toplam 100.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili; müvekkillerinden ... "in müteveffa ile okuldan çok yakın arkadaş olduklarını ..."in babası olan diğer davalı ..."a ait araç ile birlikte iken kaza yaptıklarını, müteveffanın kazadan sonra hastanede vefat ettiğini, müvekkili ve ailesinin hastane döneminde tedavi gören ... için yapılabilecek maddi ve manevi desteklerini hiç eksik etmediklerini, haksız açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davanın kısmen kabulü ile davacı baba ve anne için ayrı ayrı 10.000,00 TL, kardeşler için ayrı ayrı 5.000,00 TL toplam 30.000,00 TL"nın kaza tarihi olan 02/02/2014 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasında vefat eden kişi yakınlarının 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 56. maddesi gereğince manevi tazminat istemine yöneliktir.
(6098 sayılı TBK. nun. 56), hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Dosya kapsamından, mahkemece baba ve anne için ayrı ayrı 10.000,00 TL, kardeşler için ayrı ayrı 5.000,00 TL toplam 30.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmiştir. Manevi tazminatın değerlendirilmesinde tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli, davalıların sorumluluğunun niteliği, kusur oranları ve özellikle caydırıcı bir etki doğuracak düzeyde olması gerektiği de gözönünde tutularak, meydana gelen trafik kazası sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen tutarlara hükmedilmesi gerekmektedir. Bu bakımdan somut olayda olayın meydana geliş şekli ve kusur oranları dikkate alındığında davacılar için hak ve nasafet kuralları çerçevesinde daha yüksek manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, somut olay ile bağdaşmayan miktarlarda manevi tazminata hükmedilmesi uygun görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 12/09/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.