14. Hukuk Dairesi 2015/16443 E. , 2016/1708 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki ecrimisil davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 31.03.2015 gün ve 2015/4112 Esas, 2015/3514 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Davacı, çekişme konusu taşınmazın üzerindeki iki katlı binayla birlikte murisi ... tarafından taşınmaz satış vaadi sözleşmesiyle satın alındığını, taşınmazı ..."nın 27.07.1999 tarihinde vefat etmesinden sonra mirasçılarından oğlu ve davalılar ..., ..., ... ve ..."in murisi olan ... ile diğer davalıların, ..."in de 25.04.2007 tarihinde ölümünden sonra tüm davalıların kullandıklarını, taşınmazı kullanım ve kullandırtmanın haklı bir sebebe dayanmadığını ileri sürerek, ecrimisil isteğinde bulunmuştur.
Davalılar ..., ..., ... ve ... vekili, ..."nın vefatından sonra dava konusu gecekondunun kira bedellerinin 2005 yılı ortalarına kadar davacı, ondan sonra murisleri ... tarafından alındığını, ..."in binanın yapım ve onarımı için masraflar yaptığını ve bu masrafların kira bedellerinden mahsup edilmesi yönünde ... mirasçılarının muvafakatlarının olduğunu, ..."in ölümünden sonra da davalı ..."in kira paralarını toplayıp, yapılan masraflara mahsup ettiğini, 2010 yılı sonu 2011 yılı başından itibaren de kira bedellerinin ... mirasçılarına miras payları oranında ödenmesini kiracılara bildirdiğini belirterek, davanın reddini savunmuşlardır.
Davalı ..., davayı kabul etmediğini beyan etmiştir.
Mahkemece, davalı ... hakkındaki dava atiye terk edildiğinden herhangi bir karar verilmesine yer olmadığına ve davalı ... hakkındaki davanın reddine, diğer davalılar yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hükmün davacı vekili ile davalılar ..., ..., ... ve ... vekili tarafından temyizi üzerine kararın Dairemizce "...7330 ada 14 parsel sayılı taşınmaz tapuda arsa vasfı ile ... Belediyesi adına kayıtlıdır. Dosyaya, dava konusu taşınmazda gerek dava dışı ..."ın gerekse muris ..."ın hak sahibi olduğuna dair tapu tahsis belgesi sunulamamıştır. Talep, dava konusu taşınmazda bulunan 60 kapı no"lu gecekonduya yöneliktir. Satış vaadi sözleşmesine konu olamayacak bir muhdesatın temliki geçersiz olduğundan, muhdesattan kaynaklanan şahsi hakkın temlikine dayanılarak elatmanın önlenmesi ve ecrimisil talep edilmesi mümkün değildir. Bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir..." gerekçesiyle bozulmasından sonra davacı vekili karar düzetme isteğinde bulunmuştur.
Dosya içerisindeki karar düzeltme dilekçesine ekli tapu tahsis belgesi fotokopisi ve dava konusu 7330 ada 14 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında yeralan muhdesat beyanına göre, çekişmeli binanın dava dışı ..."a ait olduğu anlaşılmaktadır. ... tarafından da tapu tahsis belgeli binanın 22.12.1993 tarihinde noterde düzenlenen gayrımenkul satış vaadiyle ..."a devredildiği görülmektedir. Öte yandan, ..."ın 27.07.1999 tarihinde, oğlu ..."in de 25.04.2007 tarihinde vefat ettikleri, ..."nın davacı ile oğlu ... dışında mirasçılarının bulunduğu ve ..."in de mirasçılarının davalılar ..., ..., ... ile ... olduğu; diğer davalılar ile ... ve ..."ın düzenledikleri bazı kira sözleşmelerinin dosyaya sunulduğu ve tarafların kabulünde olduğu üzere çekişmeli binanın ... ve sonrasında ... mirasçıları tarafından diğer davalılara bedel karşılığı kullandırılmak suretiyle tasarruf edildiği anlaşılmaktadır.
Ecrimisil, kötü niyetli zilyedin, geri vermekle yükümlü olduğu şeyi haksız alıkoymuş olması yüzünden hak sahibine ödemek zorunda olduğu haksız işgal tazminatıdır (TMK m. 995). Diğer taraftan, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 701 ila 703. maddeleri gereğince elbirliği mülkiyetine tabi bir taşınmaza ilişkin geçerli bir kira aktinin veya korunması gerekli bir hukuki ilişkinin varlığının kabul edilebilmesi için tüm iştirakçilerin sözleşmede yer alması gerekir.
Somut olayda, davaya konu tapu tahsis belgeli binanın ..."nın ölümüyle elbirliği maliklerinden bir veya birkaçı tarafından yapılan sözleşmelerin, diğer iştirakçiler bakımından bağlayıcı olmayacağı, başka bir ifadeyle geçerli bir aktin varlığından sözedilemeyeceği açıktır. Ancak, böyle bir sözleşmenin diğer iştirakçilerin icazet vermeleri halinde hüküm ifade edeceği de kuşkusuzdur. Ne var ki, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 46. maddesi (Borçlar Kanunu m. 38) hükmü uyarınca sözleşme dışı iştirakçilerin açıkca yapılan akte olurlarının bulunmadığı ve icazet vermedikleri sabittir. Ancak, her nekadar sözleşmeye icazet verilmemiş ise de davacının, muris ..."nın 27.07.1999 tarihinde vefatından sonra bu davayı açtığı 29.07.2010 tarihine kadar geçen süre içerisinde tapu tahsis belgeli binanın davalılar tarafından tasarruf edilmesine karşı çıkmadığı, bu konuda herhangi bir ihtarname keşide etmediği ve herhangi bir ikazda bulunmadığı gözetildiğinde davacının davalıların tasarrufuna muvafakat ettiği ve muvafakatını dava açmakla geri aldığı kabul edilmelidir. Bu nedenle, davalılar haksız işgal tazminatıyla sorumlu tutulamazlar.
Hal böyle olunca, mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, çekişmeli taşınmaza ilişkin tapu tahsis belgesi bulunduğu halde maddi hataya dayalı olarak tapu tahsis belgesi nazara alınmadan kararın bozulduğu anlaşıldığından davacı vekilinin yerinde görülen karar düzeltme talebinin kabulü ile Dairemizin bozma ilamının kaldırılmasına ve hükmün yukarıda belirtilen gerekçeyle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 31.03.2015 tarihli 2015/4112 Esas, 2015/3514 Karar sayılı bozma ilamının kaldırılmasına ve Yerel Mahkeme kararının yukarıdaki değişik gerekçeyle BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 11.02.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.