MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KULLANIM KADASTROSU

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kullanım kadastrosu sonrası yapılan satış nedeni ile ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 409 ada 18 ve 19 parsel sayılı sırasıyla 334.48 ve 602,39 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar sırasıyla ... ve ... adına tescil edilmiştir. Davacı ..., kullanım kadastrosu sırasında kendisinin kullanımında olan taşınmazın eksik yüzölçümü ile tespit edildiği iddiasına dayanarak, tapu iptali ve tescil talebi ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda fen bilirkişileri raporu ve ekindeki krokide (A) ve (B) harfleriyle mavi renkle gösterilen 29,36 metrekarelik kısmın davalı adına kayıtlı 409 ada 18 parselden iptali ile iptal edilen kısmın davacı ... adına kayıtlı olan 409 ada 19 parsele eklenerek tapuda kayıt ve tesciline, davalı tarafın fen bilirkişi raporunda belirtildiği üzere krokide kırmızı ile işaretli (B) harfi ile gösterilen kısma ev yaparak yaptığı müdahalenin men"ine ve bu kısımdaki evin kaline ve eski hale getirilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece; davacı ve davalının kullanımında bulunan 18 ve 19 parsellerin sınırında, sınırı ayırır şekilde kadimden beri ahşap çitin bulunduğu, sonrasında ise bu sınırın davacı tarafın köyde bulunmadığı sırada davalı tarafından ev inşaatı sırasında çitin kaldırılarak erik ağaçlarının kesildiği, yapılan kadastro tespiti sırasında ise bu eski kadim sınır esas alınmaksızın ölçüm yapıldığı, fen bilirkişilerinin düzenlediği 08.03.2015 tarihli rapor ve ekindeki krokide mavi renkle (A) harfiyle ve kırmızı renkle (B) harfleriyle gösterilen kısımların öncesinden beri davacının kullanımında olup davacıya ait olan kısımlar olduğu, yine davalı tarafından raporda (B) harfi ile gösterilen kısma evin banyo ve tuvalet inşaatı yaparak müdahalede bulunduğu gerekçeleri ile yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. 409 ada 18 ve 19 parsel sayılı taşınmazlar kullanım kadastrosu sırasında, 2/B parseli olarak Hazine adına tespit edilmiş, 6292 sayılı Kanun uyarınca 4.10.2013 tarihinde 18 parsel ..."e, 13.11.2013 tarihinde ise 19 parsel sayılı taşınmaz zilyedi olan ..."a satılmıştır. Davacı ... vekili, 18.09.2014 tarihinde harçlandırdığı dava dilekçesi ile davacının mülkiyetinde olan 409 ada 19 parselin yaklaşık 50 metrekarelik bölümünün, kullanım kadastrosu sırasında 409 ada 18 parsel içerisinde tespit edildiği iddiasıyla 409 ada 18 parselin maliki aleyhine müdahalenin men"i, tapu iptali, tescil ve kal istemi ile dava açmıştır. Dava çapa dayalı müdahalenin men"i, tapu iptali, tescil ve kal istemine ilişkindir. Davacı ve davalı taraflar 6292 sayılı Kanun uyarınca yapılan satışlar sonunda çap satın almış olup, aldıkları çap kendilerini bağlar. İhtilafın çözümü çap uygulanmak sureti ile nizalı taşınmaz bölümünün hangi çap kapsamında kaldığının belirlenmesine bağlıdır. Mahkemece yapılan keşif sonrasında dosyaya sunulan 9.3.2015 havale tarihli bilirkişi raporuna göre; davaya konu olan ve bilirkişi raporunda (A) ve (B) harfleri ile gösterilen taşınmaz bölümlerinin davalı tarafın tapu kaydı kapsamında kaldığı belirlendiğine göre; Mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmesi isabetsiz olup, açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalıya iadesine,
26.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.