Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/22546
Karar No: 2015/12014
Karar Tarihi: 6.05.2015

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2014/22546 Esas 2015/12014 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2014/22546 E.  ,  2015/12014 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi


    Davacılar murisinin, iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; bozmaya uyarak ilamda yazılı nedenlerle, 251.780,93 TL maddi ve manevi tazminatın yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmesi ve davalı vekilince de duruşma talep edilmesi üzerine, dosya incelenerek, işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 26 Mayıs 2015 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalılar vekilleri Avukat ..., Avukat ... ile karşı taraf vekili Avukat ... geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan Avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek aynı gün Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü ve aşağıda karar tesbit edildi.

    K A R A R

    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davacılar vekilinin tüm davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
    2-Dava 19.10.2007 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu ölen sigortalının hak sahiplerinin maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
    Mahkemece, Dairemizin kazalıya % 100 oranında kusur veren raporla, kazalıya %30, işverene ise % 70 kusur veren kusur bilirkişi raporları arasındaki çelişki giderilmeden, kabul şekli bakımından da ölenin %100 kusurlu olduğu kabul edilerek maddi tazminat istemlerinin reddi yanında gerekçe de de çelişki yaratılarak manevi tazminatlara karar verilmiş olmasının doğru bulunmadığından bahisle bozulmasına ilişkin bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda maddi ve manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulüne karar verilmiş ve bu karar davacı ve davalı taraf vekillerince süresinde temyiz edilmiştir.
    Zararlandırıcı olaya maruz kalan işçinin, olay günü işyerinde, TIR şoförü olarak çalıştığı aracın şoför mahalline çıkmaya çalıştığı sırada dengesini kaybedip düşmesi ile başını çarparak iş kazası sonucu yaşamını yitirdiği, olay sırasında kanında 340 promil düzeyinde alkol bulunduğu ve bu orandaki alkolün düşmesinde etkili bulunduğu dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır.
    Mahkemece davalı işverenin %70, kazalının ise %30 oranında kusurlu bulunduğu 11.12.2013 ve 01.07.2014 günlü kusur bilirkişi raporları hükme dayanak alınmış ise de varılan bu sonuç hatalı olmuştur.
    İnsan yaşamının kutsallığı çevresinde işveren, işyerinde işçilerin sağlığını ve iş güvenliğini sağlamak için gerekli olanı yapmak ve bu husustaki şartları sağlamak ve araçları noksansız bulundurmakla yükümlü olduğu olay tarihinde yürürlükte bulunan İş Kanununun 77.maddesinin açık buyruğudur.
    Oysa hükme dayanak alınan bilirkişi raporunda; bilirkişiler, İş Kanununun 77.maddesinin öngördüğü koşulları göz önünde tutarak ve özellikle işyerinin niteliğine göre, işyerinde uygulanması gereken işçi sağlığı ve iş güvenliği tüzüğünün ilgili maddelerini incelemek suretiyle, işverenin, işyerinde alması gerekli önlemlerin neler olduğu, hangi önlemleri aldığı, hangi önlemleri almadığı, alınan önlemlere işçinin uyup uymadığı gibi hususlar ayrıntılı bir biçimde incelemek suretiyle kusurun aidiyeti ve oranı hiç bir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek biçimde, saptamadıkları anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, kusur raporunun, İş Kanununun 77.maddesinin öngördüğü koşulları içerdiği giderek hükme dayanak alınacak nitelikte bulunduğu söylenemez.
    Bu yönüyle davanın yasal dayanağı olan 4857 Sayılı İş Kanunu’nun 77. maddesinde; “Her İşverenin, işyerinde işçilerin sağlığını ve iş güvenliğini sağlamak için gerekli olanı yapmak ve bu husustaki şartları sağlamak ve araçları noksansız bulundurmakla yükümlü olacağı” Yine İşçi Sağlığı Ve İş Güvenliği Tüzüğü’nün 2.maddesinde “ Her işverenin, işyerinde işçilerinin sağlığını ve iş güvenliğini sağlamak için, bu Tüzükte belirtilen şartları yerine getirmek araçları noksansız bulundurmak gerekli olanı yapmakla yükümlü olduğu” 4.maddesi ise “…İşverenin, işyerinde, teknik ilerlemelerin getirdiği daha uygun sağlık şartlarını sağlaması;… iş kazalarını önlemek üzere işyerinde alınması ve bulundurulması gerekli tedbir ve araçları ve alınacak diğer iş güvenliği tedbirlerini devamlı surette izlemesi gerektiği” belirtilerek işverenin iş yerinde, işçi sağlığı ve iş güvenliği ile ilgili her türlü tedbirleri alması ve izlemesi gerektiği bildirilmektedir.
    Bu bilgiler ışığında tartışılması gereken husus, somut olayda iş kazasının oluşmaması için işverenin ne gibi bir tedbir alması gerektiği meselesidir. Kaza geçiren işçi, davalı şirkette 12.02.2007 tarihinden itibaren TIR şoförü olarak çalışmaya başlamıştır. Elbette işini yaptığı sırada işveren tarafından alınması gerekli tedbir, bulundurulması gereken araç varsa işveren bunları temin etmekle yükümlüdür. Örneğin, işçi eğer araçla gittiği sırada işverenin araçta gereken bakımları yapmaması, yasa ve yönetmeliklere aykırı biçimde ve yeterince dinlendirilmeden uzun süreler araç kullanmak zorunda bırakılması, kısa zaman aralıklarında ve süratli araç kullanmasına yol açacak bir iş ve teslimat programı yapılması gibi durumlarda kaza meydana gelmiş ise işverenin sorumluluğu söz konusu olabilecektir.
    Eldeki davada ise, dosya içindeki bilgi ve belgelerden; olay tarihinde kazalının yurt dışında işveren denetiminin söz konusu olamayacağı bir durumda ve 340 promil düzeyinde alkollü biçimde TIR’a binmek isterken düştüğünün belirlenmiş olduğuna göre, bilirkişilerin raporlarında bildirdiği gibi işverenin denetim eksikliğinden söz etmek mümkün değildir. HMK’nun 187/2 maddesi gereğince Herkesçe bilinen vakıalarla, ikrar dikkate alındığında bilirkişi raporunda belirtildiği gibi işverenin mesai saatleri içerisinde işçine alkol almaması gerektiğine ilişkin önceden eğitim vermesi ve denetimde bulunması hayatın olağan akışına aykırı olup, kendisinden beklenemez. Gerçekleşen kazada işverenin işçi sağlığı ve iş güvenliği ile ilgili alabileceği bir tedbir bulunmadığı, sigortalının ağır kusurunun davalı işveren bakımından illiyet bağının kestiğinin kabulü ile 02.05.2012 tarihli kusur bilirkişi raporundaki değerlendirmeler de dikkate alınarak davanın reddi gerekirken, işverene kusur yükleyen bilirkişilerin görüşü esas alınarak yazalı şekilde maddi ve manevi tazminata karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur.
    Mahkemece yukarıda açıklanan maddi ve hukuksal olgular dikkate alınmadan, yazılı şekilde hüküm kurması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O halde, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul olunmalı ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, davalı yararına takdir edilen 1.100.00TL. duruşma Avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, temyiz harcının istek halinde davalı"ya iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının davacılara yükletilmesine,
    26/05/ 2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi