11. Ceza Dairesi Esas No: 2017/4358 Karar No: 2017/8885 Karar Tarihi: 13.12.2017
Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/4358 Esas 2017/8885 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme kararı, resmi belgede sahtecilik suçlamasıyla açılan davada adli emanette kayıtlı belgelerin incelenmediği ve gerekli araştırmanın yapılmadığı için düzgün bir hüküm verilemediği sonucuna varmıştır. Ayrıca zincirleme suça ilişkin hükümlerin uygulanamayacağına karar verilmiş, belge sayısı ve çeşitliliğinin cezanın belirlenmesinde dikkate alınması gerektiği vurgulanmıştır. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 43. maddesi hakkındaki uygulamanın Anayasa Mahkemesinin iptal kararıyla yeniden değerlendirilmesi gerektiği de belirtilmiştir. Kararda, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 204/1, 43 ve 62. maddelerinin uygulanmasıyla belirlenen cezanın hesaplanmasındaki hata nedeniyle hüküm BOZULMUŞTUR. 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereği uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca ceza miktarı itibarıyla kazanılmış hakkın saklı tutulması gerekmektedir.
11. Ceza Dairesi 2017/4358 E. , 2017/8885 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgede sahtecilik HÜKÜM : Mahkumiyet
Sanığın vaki duruşmalı inceleme isteminin, hükmolunan cezanın süresine göre koşulları bulunmadığından 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 318. maddesi gereğince reddine karar verilerek yapılan incelemede; 1- Resmi belgede sahtecilik suçundan açılan kamu davasında, adli emanette kayıtlı suça konu belgelerin incelenmediği anlaşıldığından; sanığın araç muayenesinin sahte olduğunu bilmediğini ve muayene için araçları takipçiye verdiğini savunması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti bakımından, suça konu belgeler üzerindeki muayene işlemlerinin incelenmek suretiyle, özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması, aldatıcı nitelikte bulunup bulunmadığının belirlenmesi, muayene tarihi olarak gösterilen 21.01.2012 tarihinde araçların fenni muayene yapılmasına engel vergi borçlarının bulunup bulunmadığının araştırılması, belge aslının denetime olanak verecek şekilde dosya içine konulmasından sonra toplanan deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdir edilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması, 2- Kabule göre; a) 5237 sayılı TCK"nın 43. maddesine göre, aynı zamanda gerçekleşen fiillerde zincirleme suça ilişkin hükümlerin uygulanma olanağı bulunmadığı cihetle; aynı anda ele geçen belgeler üzerindeki sahtecilik eylemlerinin farklı zamanlarda yapıldığına ilişkin bir delil bulunmaması karşısında, zincirleme suç hükümlerinin uygulanma şartlarının oluşmadığı, ancak belge sayısı ve çeşitliliğinin TCK"nın 61. maddesine göre temel cezanın belirlenmesinde dikkate alınması gerektiği gözetilmeden, TCK"nın 43. maddesi ile sanığın cezasında artırım yapılması, b) 5237 sayılı TCK"nın 204/1, 43 ve 62. maddelerinin uygulanması suretiyle belirlenen sonuç hapis cezasının 2 yıl 3 ay 2 gün yerine 1 yıl 15 ay 2 gün olarak hesaplanması suretiyle eksik ceza tayini, c) 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ceza miktarı itibarıyla kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 13.12.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.