8. Hukuk Dairesi 2010/2614 E. , 2010/5295 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil
... ve müşterekleri ile ...İnşaat Taahhüt Proje ve Konut Turizm Ticaret Tekstil Sanayi ve Pazarlama Limited Şirketi ve ...ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair ... Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 16.06.2009 gün ve 172/248 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacılar ..., Ümmüşan Özer ve Hamide Özer tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacılar vekili, vekil edenlerinin miras bırakanları ... satın ve zilyetliğini devraldığı taşınmaz bölümünün kadastro çalışmalarında bir kısım davalıların miras bırakanları ... ve ...adına tespit edildiğini, kayıt maliklerinin öldüğünü, tapu kaydının hukuki kıymetini yitirdiğini, imar uygulaması ile 6370 ada 8 parsel numarasını alan taşınmazın kayıt maliklerinin mirasçıları tarafından davalı ... İnşaat Taahhüt Proje ve Konut Turizm Ticaret Tekstil Sanayi ve Pazarlama Limited Şirketine satıldığını, tapu kaydının gerek yolsuz tescil, gerekse TMK.nun 713/2. maddesi uyarınca iptali ile davacılar adına tescilini; olmadığı takdirde davalı şirket üzerindeki kaydın diğer miras bırakanları ...’in paydaş olması nedeniyle şufa hakkına dayalı olarak iptal ve tescilini; bu talepleri de kabul edilmezse davalı kayıt maliki mirasçılarının kötü niyetli satış ve devirleri nedeniyle 30.000 TL. tazminata hükmedilmesini istemiş; şufa hakkına dayalı istek tefrik edilerek başka esas numarasına kaydedilmiştir.
Davalı ...İnşaat Taahhüt Proje ve Konut Turizm Ticaret Tekstil Sanayi ve Pazarlama Limited Şirketi vekili, vekil edeni şirketin iyiniyetli olduğunu, tapu kaydına güvenle satın alındığını açıklayarak davanın reddini savunmuştur.
Bir kısım kayıt maliki mirasçıları duruşmaya katılarak davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, kayıt malikleri ... ve ... hisselerine ilişkin tapu kayıtlarının hukuki değerini yitirmediği, davanın ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
Dava konusu 6370 ada 8 parsel, 1291 m2 yüzölçümüyle arsa vasfıyla imar uygulaması ile 30.3.1990 tarihinde 99/1291 payı ..., 14/1291 payı ... ve diğer paylar da dava dışı gerçek kişiler adına tescil edilmiş, Yusuf ve Fatma payları 7.9.2005 tarihinde mirasçılarına intikal yapılarak, aynı gün satış suretiyle davalı şirkete aktarılmıştır. İmar parselinin öncesi parsellerden olan 448 ada 8 kadastro parseli 320 m2 yüzölçümü ve bahçeli kargir ev vasfı ile 8.7.1947 tarihinde kesinleşen kadastro çalışmaları sonucunda paylı mülkiyet şeklinde ...ve ... adına tescil edilmiştir. Kadastro tutanağına göre, 448 ada 7 ve 8 parsellerin Şubat 1929 tarih ve 30 sayılı tapu kaydına istinaden kayıtlı olduğu, 8 parselin kayıt maliklerinden Yusuf tarafından 1945 yılında ifrazen Ali Özer’e satıldığı, halen ev inşasıyla ...zilyetliğinde olup, kayıt maliki ... tarafından da kadastro tutanağına alınan beyanıyla satış doğrulanmış ise de kayıt maliklerinden Yusuf miras bırakanı olduğu bildirilen Fatma’nın veraset belgesi sunulmadığı gerekçesiyle tapu kayıt malikleri ... ve... adına 25.2.1947 tarihinde tespitle, tapu kaydının beyanlar hanesinde evin ...’e ait olduğu ve kayıt maliki ...’nın ölü olduğunun gösterildiği anlaşılmıştır.
Dosya içinde mevcut mirasçılık belgelerine göre davacılar, 27.8.1986 tarihinde ölen ...’in bir kısım mirasçılarıdır. Dava konusu hissenin öncesi kayıt maliklerinden ...1942, ... 1966 yılında ölmüş, davalı gerçek kişileri mirasçı olarak bırakmıştır. Davacılar, dava konusu 6370 ada 8 parselin davalı şirkete aktarılan 113/1291 payının geldisi olan 448 ada 8 kadastro parselini miras bırakanları ...’in kadastro çalışmalarından önce satın aldığını, tespitin bir kısım davalıların miras bırakanı ...ve ... adına yapıldığını, bilahare imar uygulaması gören taşınmazın yeni parsel numarası alarak kayıt maliklerinin mirasçılarına intikal yapılan payların davalı şirkete satış suretiyle aktarıldığını açıklayarak, gerek tespit öncesi nedene gerekse de TMK.nun 713/2.maddesine dayanarak adlarına iptal ve tescil isteğinde bulunmuştur. Uyuşmazlık konusu payların davacılara dip miras bırakanları ...’den kaldığı iddiasıyla dava açılmıştır. Davacıların miras bırakanı ...’in ölüm tarihine göre TMK.nun 701 maddesi gereğince tereke elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabidir. Elbirliği mülkiyetinde ortakların belirlenmiş payları olmayıp, her birinin hakkı ortaklığa giren malların tamamına yaygın bulunduğuna ve TMK.nun 640 ve 702.maddeleri hükümlerine göre elbirliği mülkiyetinde tasarrufi işlemlerde oybirliği arandığına, yani tüm mirasçıların katılımıyla tasarrufi işlemler yapılacağına , kural olarak davada tasarrufi bir işlem olduğuna, mirasçılardan biri veya bir kısmı adına tescil isteyemeyeceğine ve dava dışı mirasçılar da olup, tüm mirasçılar adına tescil istenilmediği için, dışarıda kalan mirasçıların davaya katılmalarının sağlanması veya miras ortaklığına temsilci yoluyla da davanın yürütülmesi mümkün olmadığına göre işin esasına girilmeksizin davanın bu nedenle reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile hüküm kurulmuş olması doğru değil ise de, hüküm redde ilişkin olup sonucu itibariyle doğru bulunmuştur.
Davacılar ..., Ümmüşan Özer ve ...’in temyiz itirazlarının reddi ile sonucu itibariyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 17,15 TL onama harcın peşin harçtan mahsubu ile artan 29,65 TL’nın istek halinde temyiz eden davacılara iadesine 04.11.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.