Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/2583
Karar No: 2019/904
Karar Tarihi: 31.01.2019

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2018/2583 Esas 2019/904 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2018/2583 E.  ,  2019/904 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı-karşı davalı avukatınca duruşmalı, davalı-karşı davacı avukatınca duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı-karşı davacı vekili avukat ... geldi. Karşı taraftan gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    K A R A R
    Davacı, oğlu olan davalıya 30/100 hissedar olduğu taşınmazdaki hissesinin satışı için 12.08.2008 tarihli vekaletnameyi verdiğini, davalının uzun süre kendisine bilgi vermemesi üzerine yaptığı araştırmada taşınmazın 28.08.2008 tarihinde satıldığını öğrendiğini, tapuda satış bedelinin 1.800.000,00 TL olarak gösterilmesine karşın gerçek satış bedelinin 6.000.000,00 TL civarında olduğunu, davalının vekalet görevini kötüye kullandığını ve satış bedelinden payına düşen miktarı kendisine ödemediğini ileri sürerek ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 1.800.000,00 TL alacağın satış tarihi olan 28.08.2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsilini istemiştir.
    Davalı, dava konusu yerin kiremit fabrikası olduğunu, bu fabrikaya çok fazla masraf yaptığını ve borçlandığını, borçlarını ödeyemediğinden de satmak zorunda kaldığını, 500.000,00- 600.000,00 TL olan bu yeri 6.000.000,00 TL"lik bir yere dönüştürdüğünü, girdiği borçlar nedeni ile babası olan davalının kendisine taşınmazı satıp borçları ödemesi için yetki verdiğini savunarak, davanın reddini dilemiş; karşı davasında ise HMK 107. maddesi uyarınca yapmış olduğu yatırımlar nedeni ile oluşan değer artışının tespiti ile 2007 yılı Temmuz ayından itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline, davacı lehine alacak çıktığı taktirde lehine çıkacak alacaktan mahsubuna karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece, davanın kabulü ile 967.344,30 TL"nin davalı karşı davacı taraftan dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak davacı karşı davalı tarafa verilmesine, karşı davanın takas mahsup talebi olduğundan ve mahsup sonunda karşı dava alacağı kalmadığından açılan karşı davanın reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
    1-6100 sayılı HMK’nın 294. maddesi gereğince mahkeme, yargılamanın sona erdiği duruşmada hükmü vererek tefhim eder. Hükmün tefhimi, her halde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur. Zorunlu nedenlerle sadece hüküm sonucunun tefhim edildiği hallerde, gerekçeli kararın tefhim tarihinden başlayarak bir ay içinde yazılması gerekir. HMK’nın 297/2. maddesi gereğince, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir. Yine HMK’nın 298/2. maddesi gereğince de, gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz. Kararın gerekçesi ile hükmün de birbirine uyumlu olması gerekir.
    Somut uyuşmazlıkta; davacı fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 1.800.000,00 TL"nin davalıdan tahsilini istemiş; mahkemece, davanın kabulü ile 967.344,30 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı-karşı davacıdan tahsiline karar verilmiş olup, HMK 297/2. maddesine aykırı olarak davacının 832.655,7 TL"lik talebi hakkında hüküm kurulmamıştır. Öte yandan, Mahkemece, hüküm fıkrasında davanın kabulüne karar verildiği belirtildiği halde gerekçede kısmen kabul kararı verildiği yazılmak suretiyle de gerekçe ile hüküm arasında çelişki yaratacak şekilde hüküm kurulmuştur. Mahkemece, HMK"nın 297 ve 298. maddelerine aykırı olarak hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
    2-Bozma nedenine göre tarafların temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, 2. bentte açıklanan nedenlerle tarafların temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan 16.519,85 TL harcın istek halinde davacı-karşı davalıya, 10.277,20 TL harcın davalı-karşı davacıya iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 31/01/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi